Türkiye'de sektör olma yolunda hızla ilerleyen e-kitabın basılı kitabı ortadan kaldıracağı tartışmaları süredursun, yayınevleri artık yeni çıkan kitaplarla birlikte e-kitaplarını çıkarmayı başladı bile...
Kitap- ''Az'' adlı romanıyla aynı anda e-kitabı da çıkan yazar Hakan Günday basılı kitabın evrimini tamamladığını düşündüğünü belirtirken, Mario Levi e-kitapların olumlu özelliklerini sıralasa da uzun bir süre e-kitap okumayacağını ifade ediyor.
Hakan Günday, e-kitap'ın yazıyı okura ulaştırma yollarından sadece birisi olduğunun altını çizdi. Nasıl sinema tiyatroyu, televizyon da sinemayı öldüremediyse, basılı kitabın da e-kitaba herhangi bir menfi etkisi olabileceğini düşünmediğini belirten yazar Günday, ''Halbuki basılı kitap papirüs ya da tabletlerden farklı olarak, evrimini tamamlamış bir aygıttır, dolayısıyla okura sunduğu duygusal ve davranışsal unsurlar, dönüşü olmayan biçimde belirlenmiştir'' dedi. E-kitaptaki fiyatlandırmayı okurun lehine yönlendirme olasılığının da hayli yüksek olduğunu vurgulayan Günday, e-kitabın tüketim alışkanlığı içinde, gereksinimler doğrultusunda kendi yerini bulacağını ve bu nedenle özellikle teşvik edilmesine de gerek
olmadığını ifade etti.
Teşvik edilmesi gereken bir şey varsa, onun da okumak olduğuna işaret eden Günday, ''İster hologramlarla gökyüzünden, isterse de sprey boyalı bir duvardan olsun, nereden okunduğu kimin umurunda?'' diye konuştu.
''E-kitap okumayacağıma söz veriyorum"
Yazar Mario Levi ise tüm gördüklerine ve yaşadıklarına rağmen kendisini 20. yüzyıla ait bir insan olarak hissettiğini, ancak şu andaki duygusunun kendisine basılı kitap aidiyetinin kolay kolay değişmeyeceğini söylettiğini dile getirdi.
Levi, şunları söyledi:
''Böyle olunca da e-kitaplar karşısındaki duruşum elbette, çok sık tekrarlandığından ve dile getirildiğinden bana artık biraz da içi boşaltılmış gibi gelen bir dizi klişeden oluşuyor. Ben bir kitaba dokunmak istiyorum, kitabı hissetmek, evimin duvarlarında görmek istiyorum... Tamam, bunlara itirazım yok. Bu topluluğun bir bireyi olmaya da... İsterseniz buna eski kitaplardaki yaşanmışlıkların izlerini ve bu izlerin duyurduklarını da ekleyelim. Kitabın yıllar geçtikçe bir nesne olarak da hikâyesini hayatlarımıza yazdırdığını...''
E-kitaba karşı olumsuz cümlelerine rağmen bir e-okuyucuda binlerce kitap bulunduğunu ve kişinin kendi kütüphanesini dünyanın her yerine taşıyabildiğini, aradığı kitabı zahmetsiz bulabildiğini söyleyen Levi, e-kitapların kağıt gerektirmeyen özelliği nedeniyle çevreci yanına da dikkati çekti.
Asıl önemli olan şeyin okumak olduğunu vurgulayan yazar, kendisine zaman zaman, ''Yazının yedi bin, bildiğimiz kitabın beş yüz yıllık geçmişi var. Yazı devam ediyorsa ve edecekse; birileri birilerine hikâye anlatma ihtiyacı duyacaksa, biz de el yazması kitaplara alışmış olanların, matbaada basılı kitaplar karşısında duydukları tepkinin bir benzerini duyuyor olabilir miyiz?'' sorusunu da yönelttiğini ifade etti.
Bu kitapların daha kolay yayımlanabilirliği nedeniyle yeni yazarların önünü de daha kolay açacağı görüşünü dile getiren Mario Levi, ''Bütün bu sorular kafamın bir köşesinde dursa da çok çok uzun bir süre için bir e-kitap okumayacağıma söz veriyorum. Okumaya ihtiyaç duymayacağıma da. Kendi kitaplarım dahil'' diye konuştu.
''Okor için bir nimet"
Söze yazının bulunuşunu anlatarak başlayan Yavuz Ekinci ise şunları kaydetti:
''İlk yazıyı M.Ö 3200 yıllarında Sümerler bulup kullandı. O günden günümüze kadar da yazı sistemi aslında değişmedi. Yazının yazılabilmesi için iki şeye ihtiyaç var. Biri zemin, ikincisi de zemin üzerinde yazı yazmaya yarayan araç. Zeminden kast ettiğimiz taş, deri, tablet, kemik, kâğıt, papirüs, parşömen… Yazının zemin üzerinde kullanılması için de bir alete ihtiyaç var; çelik kalem, mürekkepli kalem gibi. Yazının tarihinden iki önemli buluş var. Birincisi kâğıdın, ikincisi de matbaanın icadıdır.''
Yazı tarihinin en önemli ve üçüncü buluşunun da e-kitap olduğunu söyleyen Ekinci, ''Çünkü e-kitapla birlikte zemin olarak kullanılan kağıda da ve zemin üzerine mürekkep yardımıyla yazı yazmaya yarayan baskı ve diğer araçlara da ihtiyaç kalmadı'' diye konuştu.
E-kitap sayesinde bir eserin sıfır maliyetle sonsuz sayıda çoğaltılabileceğine işaret eden Ekinci, her yeni buluşa eski alışkanlıklardan dolayı mutlaka bir tepkinin verileceği ancak daha sonra yeni büyüyen nesillerin eski alışkanlıkları bilmedikleri için yeniliği hemen kabullenip kullandıkları görüşünü dile getirdi. ''Bence e-kitap geliştirilmeli, teşvik edilmeli ve kullanılmalıdır'' şeklinde konuşan Ekinci, e-kitapla birlikte kitap basımının kolaylaşacağı gibi istenilen kitaba ulaşmanın da kolaylaşacağını, bu nedenle de e-kitabın okullarda yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti. Böylece herkesin istediği anda istediği kitaba ulaşabileceğini belirten Yavuz ekinci, bunun bir okur için büyük bir nimet olduğunun altını çizdi.
''Şimdilik klasik kitaptan vazgeçeceğimi sanmıyorum"
Kitapseverlerin yakından tanıdığı çağdaş kadın yazarlardan İnci Aral da kitabın sanal ortama uyarlanmasını teknolojiye ve yeniliklere çok ilgi duyan genç kesim için çok olumlu olduğunu söyledi. Türkiye'de e-kitaba ilginin yeni bir sektör olmasına rağmen az olmadığını belirten Aral, ''Bu ilginin artarak süreceğini düşünüyorum'' dedi.
Aral, bir yazar ve okur olarak e-kitaba bakışını şöyle anlattı:
''Yazar olarak, e-kitap formunun günümüz okuru için ciddi bir seçenek oluşturduğunu ve edebiyatımıza ilgiyi canlandıracağını umuyorum. Çantada, cepte, her yerde, her zaman taşınabilmesi ve kolayca ulaşılması açısından çok pratik. Yenilikleri seviyorum ama ben okur olarak şimdilik klasik kitaptan vazgeçeceğimi sanmıyorum. Aslında bir tercih de gerekmiyor. Yerine, zamanına göre her ikisi de okunabilir.''
E-kitabın okuma oranlarını artırabileceğini savunan Aral, teknolojinin her alanda öne çıktığı bir çağda yaşandığını ve bu çerçevede e-kitaba ilginin özellikle gençleri daha fazla okumaya yönelterek kültür hayatına katkı sağlayacağını tahmin ettiğini söyledi.
Son kitabıyla aynı anda e-kitabı da okuyucuyla buluşan yazar, önümüzdeki günlerde önceki kitaplarının da e-kitap olarak yayımlanacağının müjdesini verdi.
Türkiye'de kitap okuma oranlarının düşük olduğunu ifade eden Aral, ''Yine de teknolojinin sunduğu imkanları iyi değerlendirdiğimizi söylemek gerekiyor. Bence kitap ve gelişmiş teknolojinin toplumla buluşması hızlı olacak. Ucuzluğu, kullanışlı oluşu ve yenilik duygusu bana e-kitaba da çabuk alışacağımızı düşündürüyor. Bugün hemen her evde bilgisayar ve internet bağlantısı, hepimizin cebinde cep telefonu var. Biz meraklı insanlarız. Çok geçmeden e-kitaplar da vazgeçilmez olacak'' değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de e-kitap ticaretini başlatan İdefix'te artık e-kitap kategorisi de bulunurken, son dönemde toplam bin 578 e-kitabın bulunduğu kategoriye her geçen gün yeni basılan kitapların e-kitapları da ekleniyor.
İdefix Direktörü Bora Ekmekçi, İdefix'in pek çok işletim sistemiyle uyumlu e-kitap uygulaması ''Kitaplık''ın metropol kavramından çok uzak şehirlere de edebiyat devlerinin en güncel eserlerini görme şansı tanıyacağını ifade etti.
E-kitap projesinin başlarında çok sancılı bir süreç yaşadıklarını dile getiren Ekmekçi, e-kitap sayısının yetersizliğinin yanı sıra, yayıncıları e-kitaba ikna edememe sorunuyla çok zaman kaybettiklerini söyledi. Ekmekçi, ''E-kitap projesinin başından bu yana destekçisi olan yayıncılar, e-kitabın kötü bir şey olmadığını, basılı kitap satışlarını düşürmekten çok uzak olduğunu hatta e-kitapla birlikte yeni bir okur kitlesine hitap edebildiklerini fark ettiler. Şimdilerde yayıncılarla e-kitap konusunda daha kolay iletişim kurabiliyoruz, ancak yine de konuya hakimiyetleri hala yeterli seviyede değil'' ifadelerini kullandı.
Son günlerde e-kitap konusunda çok önemli gelişmeler yaşadıklarını da belirten Ekmekçi, Elif Şafak, Yılmaz Özdil, Hakan Günday, İnci Aral ve Gülse Birsel gibi önemli yazarların çok satan ve yeni kitaplarının 27 Mayıs'tan itibaren e-kitap kapsamında satışa sunulduğunu hatırlattı.
İdefix Direktörü Ekmekçi, şöyle devam etti:
''Ulusal müzik sektörü, dijital müzik fırsatını maalesef değerlendiremedi. Bu kapsamda kurulan MÜYAP, telekomünikasyon firmalarına toplu müzik satışı yapmanın, reklam filmlerinde veya toplu mekanlarda çalınan müziklerin telifini toplamanın ve hak sahiplerine dağıtmanın ötesine geçemedi. İdefix de dahil olmak üzere büyük e-ticaret sitelerine baktığınızda, dijital müzik satan tek bir kurum bulamazsınız.
Dilerim ki kitap sektörü de bu hataya düşmez. Ancak, baktığımız noktadan çok da iyi bir şekilde ilerlediklerini söyleyemiyorum. Bazı yayıncılar 'MÜYAP gibi bir oluşum kuralım, tüm haklar bizim üzerimizde toplansın, satışını biz yapalım' diyorlar, bazı yayıncılar e-kitaba bandrol uygulaması getirmenin peşindeler. Yazar ve hak sahipleriyle olan kar paylaşım modelinde ellerinin daha kuvvetli olması için bu tarz bir oluşum istiyorlar kanısındayım. Fakat, müzik sektöründe yaşananları göz ardı etmemeleri gerekiyor.''
Doğan Kitap bu yıl çıkan tüm kitaplarını dijitalleştirecek
Doğan Kitap Genel Müdürü Gülgün Çarkoğlu da e-kitaba bakışını değerlendirirken, satışların Türkiye'de başlamasının yayın dünyasında geçen yılın en önemli gelişmelerinden biri olduğunu bildirdi. E-kitapların hazırlık sürecinin kolay olmadığı görüşünü dile getiren Çarkoğlu, ''Emek yoğun ve pahalı bir süreç ama keyifli ve yayıncılıkta yeni bir aşama. Öncelikle var olan yazar sözleşmelerinin dijital hakları da kapsayacak şekilde genişletilmesi, sonra da teknik olarak birtakım hazırlıklar yapılması gerekiyor'' diye konuştu.
Kurum olarak zengin önemli sayıda güncel kitabı dijital dünyaya kazandırdıklarının altını çizen Çarkoğlu, e-kitapların kaliteli ve güvenli bir şekilde hazırlanabilmesi için bir ekip oluşturduklarını kaydetti. Çarkoğlu amaçlarının teknik açıdan kaliteli ve daha güvenli bir üretim gerçekleştirmek olduğunu anlattı.
E-kitap dönüşümlerini belli bir sisteme bağladıktan sonra zaman içerisinde sadece dijital platformun teknik özelliklerini kullanarak yeni kitap formatları geliştirmek olduğunu söyleyen Gülgün Çarkoğlu, ''Satış anlamında özellikle önümüzdeki iki yılda bu kanaldan kayda değer bir gelir elde edileceğini pek düşünmüyoruz. Ancak sektörün geliştirilmesi için büyük yayınevlerinin katkısı bize göre çok önemli'' dedi.
Türkiye'nin tüm yeniliklere hızlı adapte olabilen bir ülke olduğunu ifade eden Çarkoğlu, özellikle gelecekte kültür–sanat alanında teknolojinin sunduğu imkanların hem yayınevi hem okur tarafında çok önemli katma değer sağlayacağını belirtti.
Yayınevi olarak e-kitaba dönüştürdükleri eserler hakkında bilgi de veren Doğan Kitap Genel Müdürü Çarkoğlu, şunları anlattı:
''Doğan Kitap'ın ciddi bir yayın portfolyosu var. Biz önceliği eski kitapları dijitalleştirmeye verdik. Bu da tabii ki zaman alıyor. Ancak bu operasyon bittikten sonra yeni kitapların eşzamanlı olarak piyasaya sunulması gündemimize gelecek. Kimi çok değerli eski kitaplarımız talep fazla olmadığı için baskısı bulunmuyor ya da kısıtlı satış noktalarında satışa sunulabiliyor. E-kitap sayesinde tüketiciler bu değerli kitaplara ulaşabilecekler.
Bu yılın başından itibaren var olan tüm kitaplarımızı dijitalleştirme kararı aldık. Bu kararın uzantısı olarak tüm yeni kitaplarımız da aynı anda ileriye yönelik olarak e-kitap formatında hazırlanmaktadır. Ayrıca zenginleştirilmiş dijital içerik geliştirme çalışmalarımız da devam etmektedir.''
İş Bankansı Kültür Yayınları
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Genel Müdürü Ahmet Salcan, e-kitabın yayıncılık açısından çok yeni bir uygulama olması sebebiyle yayınevlerinin doğrudan okuyucuya satış yerine bu işte uzmanlaşmaya karar vermiş kuruluşlarla hareket etmesinin sektörün gelişimi için çok iyi bir başlangıç olduğunu belirtti.
Bu konuda İdefix'i tebrik etmek gerektiğine işaret eden Salcan, artık Türkiye'de de çok okunan eserlerin e-kitaba dönüşmesinin, basılı kitabın yalnızca e-kitap şeklinde sunumuyla ilgili değil, okuyuculardaki teknolojik araç sayısı ile doğrudan ilgili olduğunun altını çizdi. Bu nedenle satışlara yansımış bir durum olmadığını kaydeden Salcan, ''Yurtdışında edebiyat eserlerinde, özellikle de 'best seller' kitaplarda büyük bir başarı söz konusu ve bu durum devam edecekmiş gibi görünüyor. Bunda kuşkusuz Amazon'un alet pazarlama stratejisinin ve başarısının doğrudan etkisi var. Türkiye, her alanda teknolojik gelişimleri çok yakından takip eden ve tüketen bir ülke ama kitap okuma söz konusu olunca bu durum ne kadar geçerlidir kestirebilmek kolay değil'' diye konuştu.
Yayınevi olarak öncelikle ''Hasan Ali Yücel Klasikler'' serisinde yer alan eserlerden başlayarak e-kitap satışına başladıklarını müjdeleyen Ahmet Salcan, şu anda en fazla e-kitabı olan yayınevlerinden biri olduklarını söyledi.
Ahmet Salcan, portföylerindeki araştırma-inceleme alanındaki kitapları da e-kitaba dönüştürmeye başladıklarını ve bu yıl içinde çok sayıda basılı kitabı e-kitaba dönüştüreceklerini sözlerine ekledi.
kitap özetleri, kitap özeti, kitaplar, yeni çıkan kitaplar, romanlar, hikayeler, biyografiler, kitap oku, bedava kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
kitap özeti, kitap,yeni çıkan kitaplar, romanlar, hikayeler, kitap oku, bedava kitap