|
Farkındalıklı Yaşamın ve Affetmenin Önemi Doktor
Erkan Sarıyıldız’ın Yeni Romanı ‘Simurg’un Gözyaşları’nda...
İç hastalıkları Uzmanı Doktor Erkan Sarıyıldız, üretmeye, ulaşabildiği insanlara
ışık tutmaya ve en önemlisi farkındalıklı yaşamı aşılamanın önemine inanarak başladığı
yazarlık serüveninde ikinci kitabını yayınladı...
Sarıyıldız’ın 2011’in Aralık ayında okuyucularla buluşan kitabı ‘Simurg’un Gözyaşları’
inanç, niyet ve kararlılıkla insanların yaşamlarında
değiştiremeyeceği hiç bir şey olmadığı teması üzerine kurulu.
20 yıla yakın tıp hayatının yanı sıra insan varlığının gücü ve yaşam
farkındalığı üzerine kendini geliştiren Sarıyıldız’ın ‘yeniden doğuş
öyküsü’ olan romanı, dört ana bölümden oluşuyor; Efsaneler Zamanı,
Bilgelik Zamanı, Aşkın Zamanı ve Gerçeğin Zamanı.
‘Simurg’un Gözyaşları’, Efsaneler
Zamanı’nda Persler döneminde Bahman adlı bir delikanlı, Bilgelik
Zamanı’nda Orta Anadolu’da Galip adındaki bilge, Aşkın Zamanı’nda
Bursa’da yaşayan Ermeni Markarit adında bir genç kız, Gerçeğin
Zamanı’nda ise İstanbul’da Suna adlı bir mimarın kesişen hayatlarını
konu alıyor.
Romanındaki dört ayrı zaman dilimini dünyasal yaşamdaki zaman boyutunun
ruhsal seviyede dikey zaman algısında olduğunu belirtmek için kullanan
yazar, lineer zaman olarak bilinen dün-bugün-yarın çizgisi üzerinde
ilerlediği düşünülen zamanın ruhsal planda farklılığına dikkat çekiyor.
Kişilerin kendi güçlerinin farkına varması, güçlerini eline almaları
gerektiği, niyet ve kararlılıkla her şeyi başarabilecekleri,
korkularının aslında kendi yarattıkları tutsaklıklar olduğu,
farkındalığa geçildiğinde hayatın tüm devinimlerinde kurban rolünden
efendi haline geçilebileceği düşüncelerinden yola çıkarak yazdığı ‘Simurg’un
Gözyaşları’nda yazarın altını çizdiği nokta ise
affetmenin, kişisel özgürlüğü ve gücü kazanmakta en büyük etken olduğu.
‘Simurg’un Gözyaşları’nda yaşamlarımızın tüm süreçlerinin tasarlayıcısı,
kontrolörü ve oynayanının insanın kendisi olduğunu anlatan Sarıyıldız
‘kurban’ rolünden ‘efendi’ rolüne geçmeyi öğrenmemiz gerektiğini
vurguluyor ve kin duymanın insanların yaşamlarında kendilerine
yapacakları en büyük kötülük olduğuna inanıyor.
Üniversite yıllarında Nietzsche ile tanışan Sarıyıldız, öğretilmiş,
kurgulanmış dogmalarını yıkıp kendini, toplumdaki yerini sorgulamaya
başladı. Tüm dinler tarihi, uzak doğu öğretileri, insan zihninin
sınırlarıyla ilgili çalışmalar, gizemli olaylar derken herşeyin ardında
yatan nedir'e sıra geldi.
Bir tarafta mekanizmalar, vücudun ince mimarisi ve etkileşimlerle
ilgilenirken diğer tarafta kendini sadece hislerile ulaşılabilecek uçsuz
bucaksız bir evrenle karşıkarşıya bulan Sarıyıldız, astral seyahat,
telekinezi, telepati çalışmaları gibi pek çok gelişim süreçleri ile yeni
evrene ilk adımını atmış bulundu.
Spiritüel rehberiyle tanışması ona farklı evrenleri, farklı enerjileri,
geçmiş yaşamlarını nasıl açığa çıkarabileceğini ve Tanrı ile nasıl direk
bağlantı kurabileceğini gösterdi. Bu süreçte uluslararası pek çok
eğitime katılan Sarıyıldız, Kiara Windrider'ın "Aydınlanma Fenomeni"
adlı kitabı ile yeni bir enerji Deeksha * ile tanıştı.
Deeksha vericisi olma eğitiminden geçen Sarıyıldız’ın içinde bir şeyler
doğmak için sabırsızlanıyordu. Günlük yazılar ve blogunda paylaştığı
yazılarla belli bir okur kitlesi oluşturan Sarıyıldız insanlara ulaşma
hayaline kavuştu. Kalıcılık adına önemli bir basamak olarak gördüğü ilk
kitabı “Kendime Doğuşumun Güncesi”ni yayınlandı.
“Kendime Doğuşumun Güncesi”nde günümüzde yaşayan bir kahramanın, kendini
bulma ve gerçeğini arama hikayesini analtıyordu. Kahramanın metaforik
olarak merdivenlerle kendine ulaşma yolculuğunu anlatan ilk kitabından
sonra okuyucular bu yolculuğu kendileri de yapmak istediler. İlk
kitabının ardından ‘Kendine Doğuş Sınıfı’ atölye çalışmalarına başlayan
ve üç aylık dönemlerle katılımcıların “ben” modelinin bir kenara koyup
içlerindeki otantik taraflarıyla yüzleşmeleri ve gerçeklerini
bulmalarını hedefleyen Sarıyıldız, buluşmalarda çeşitli süreçler,
paylaşımlar, kişisel çalışmalar ile katılımcılara farkındalıklı yaşamın
ilk çekirdeklerini entegre ediyor. Çalışmalarında meditasyon, geçmiş
yaşam çözümlemeleri, ruhsal yüklerden arındırılma, affetme, yaratım
atölyesi gibi bir çok tekniği harmanlayarak kullanan Sarıyıldız Deeksha
enerjisinin transformatif yönünden faydalanıyor.
Deeksha: Yeni insan modeli denilen beşinci boyuta uyumlanmış insanların
oluşturduğu bir topluma geçebilmek için dünyaya uyumlanan bir dönüşüm
enerjisi. Sol beyin sağ beyin dengesini kurup eski düşünce
paternlerinizin değilmesine sebep oluyor. Sarıyıldız’ın öğrencilerinde
gördüğü en önemli değişim daha çok anda kalmayı başarmaları ve
farkındalıklarının artması. Bu enerji eski kalıplardan korkulardan
kurtulup gerçeklere ulaşma yolunda daha başarılı olmayı sağlıyor.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
kitap özeti, kitap,yeni çıkan kitaplar, romanlar, hikayeler, kitap oku, bedava kitap