Translate

İzleyiciler

28 Mayıs 2011 Cumartesi

Tuna Kiremitçi'nin son kitabı: Selanik'te Sonbahar

Tuna Kiremitçi'nin son romanı 'Selanik'te Sonbahar' Doğan Kitap'tan çıktı.
Kitap- 15 Mayıs 1919… Dava arkadaşlarıyla Samsun’a gidecek olan paşa, yolculuğun arifesinde Beşiktaş’ta silahlı saldırıya uğrar. Suikastı yapan MI6 casusu Mustafa Sagir olay yerinde öldürülür, yaralanan paşadan bir daha haber alınamaz. 2010 sonbaharı, Osmanlı başkenti İstanbul… Ruhu yaralı gazeteci Latife, Büyükada’ya gelir.

Gaye Boralıoğlu : "Aksak Ritim" kitabı

Gaye Boralıoğlu'ndan Aksak Ritim

İletişim Yayınları, Çağdaş Türk Edebiyatı Dizisi'nde çıkan Gaye Boralıoğlu'nun "Aksak Ritim" kitabı 2011 Notre Dame de Sion edebiyat Ödüllerinde mansiyon aldı.
Kitap
Boralıoğlu'nun adsız bir çiçekci kızdan etkilenerek iki yılda yazdığı kitap yazarın başkasını düşünmeye, anlamaya uzanan serüveninin ürünü.

Yalçın Tosun : Anne, baba ve diğer ölümcül şeyler

Anne, baba ve diğer ölümcül şeyler

Yalçın Tosun'un "Anne, Baba ve Diğer Ölümcül Şeyler" adlı kitabı Yapı Kredi Yayınları tarafından Kasım 2009’da yayımlandı ve okurların beğenisini kazanarak ikinci baskısını yaptı.
yeni çıkan kitaplar
Yalçın Tosun, 2011 Notre Dame de Sion Edebiyat Ödülü'nü de bu kitabıyla dün akşam aldı.Yalçın Tosun kitabına; "Kendi geçmişin kadar tehlikeli bir şey yoktur'’ sözleriyle başlıyor. Eserde anne, baba, kardeşler ve arkadaşlar etrafında örülmüş, karşılıksız aşk, nefret, özlemler, tutkular, suçluluk duyguları ve insana ait bir öykü buluyoruz.
Yalçın Tosun

Nilüfer Açıkalın'dan çıldırtan öyküler

Tiyatro oyuncusu Nilüfer Açıkalın, gözlerinin görmeden geçemediği ayrıntılardan yola çıkarak yazdığı ''Çıldırtan Öyküler''le 10 sene önce çıktığı öykü yolculuğuna devam ediyor.
Açıkalın, çocukluğundan bu yana var olan gözlem yeteneğinin oyunculuk sayesinde iyice gelişip biçimlendiğini belirterek, ''İsimleri ve rol icabı ezberlediklerim dışındakileri pek aklımda tutamam ama fotoğrafik bir hafızam var. Yazarken bunun çok yararını görüyorum'' dedi.
Sokakta gezerken yakaladığı bir izlenimin kocaman bir öyküye dönüştüğünde hissettiği mutluluğu ancak aşka benzetebileceğini ancak bunun bile hafif kalacağını söyleyen Açıkalın, ''Çünkü dünyevi aşk gelip geçici öyküyse kalıcıdır. Yazabilmek benim gözümde aşktan daha kıymetli'' diye konuştu.
Bir öyküye son noktayı koymanın bazen çok zor bazen de çok kolay olduğunu ifade eden sanatçı, öyküleri kitapta toplu bir şekilde gördüğü anda ise öyküyü hangi zorluklarla ya da nasıl bir halde yazdığını tamamen unuttuğunu anlattı.

Kapadokya'nın bitki örtüsü kitaplaştı "Kapadokya Florası"

Kapadokya'nın bitki örtüsü kitaplaştı

Türkiye'nin peribacaları ve balon turları ile ünlü önemli turizm merkezi olan Kapadokya'nın bitki örtüsü kitap oldu. Fotoğraf sanatçısı Akkuyu, "Kapadokya Florası" adlı kitabı tanıttı.
Latince, Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, Japonca ve İspanyolca dillerinde yayınlanan kitapta, Kapadokya bölgesini içine alan Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri illerinin bitki örtüsü ve özellikleri, fotoğraflarla desteklenerek anlatılıyor.

25 Mayıs 2011 Çarşamba

Bach'ın yaşam öyküsü

Bach'ın yaşam öyküsü kitaplaştırıldı

Kırkmerak dizisinin yeni kitabı Bach, Son Füg, büyük besteci Johann Sebastian Bach'ın yaşamöyküsünü yepyeni bir üslupla sunuyor. Kitap Can Yayınları'ndan çıkacak.
Ünlü bestecinin hayatı, çocukluğundan başlayan ve müzik anlayışı ile aile yaşamına dek uzanan geniş bir pencereden ele alınıyor. Bach’ı bir konser salonunda dinlemeyecek, evinin içinde, gündelik hayatının ayrıntılarında tanıyacaksınız.
Armand Farrachi, alışılmış yaşamöyküsü anlatılarının dışında farklı bir yolculuğa çıkarıyor okuru; tarihlere ve adlara boğmadan, Bach’la ilgili nesnel bilgileri aktarıyor yalnızca. Bestecinin yaşamına ilişkin küçük ve duygusal ayrıntıları ustalıklı bir dengeye oturtan Bach, Son Füg, şiirsel ve yazınsal bir dil kurmayı başaran farklı anlatım biçimiyle öne çıkıyor. Dâhi besteciye ilişkin en derinlerde kalan gerçeklere adeta parmaklarınızın ucuyla dokunuyor, sayfaların arasından yükselen müziği bütün kalbinizle hissediyorsunuz.

Peter Brook, Eskimeyen Shakespeare'den sonra Boş Mekân'la karşımızda

Hayata açık sahne

Peter Brook, Eskimeyen Shakespeare'den sonra Boş Mekân'la karşımızda. Brook, bir yönetmen ve eleştirmen olarak tiyatronun anlamı ve işlevi üzerinde dururken kendini metin yazarı, yönetmen, oyuncu ile izleyicinin yerine koyarak, hem içeriden hem de dışarıdan bakıp değerlendirmeler yapıyor.
Tiyatronun sınır tanımayan bir sanat dalı olduğu açık. Herhangi bir mekânın sahneleştirilebileceği de ortada. Kısacası her an her yer bir sahneye dönüşebilir. Ansızın her şey dekorlaşabilir, dekor sanılanlar da oyunun bir parçası olabilir.