Bana öyle geliyor ki, toplumun sınıfları arasındaki ayrılıklar haksız ve yersizdir; bu ayrılıklar, aslında, zorbalığa dayanmaktadır. Ayrıca şuna da inanıyorum ki, sade ve kendi halinde bir yaşayış, beden ve kafa bakımından herkes için daha iyidir.
*
İnsanın filozofik anlamdaki özgürlüğüne hiç de inanmıyorum.
*
Schopenhauer’in «Bir insan istediğini yapar ama, istediğini istiyemez» sözü ta gençliğimde içime işlemiş ve gerek kendi hayatımdaki gerek başkalarının hayatındaki sıkıntılar karşısında sürekli bir avunma, tükenmez bir sabır ve hoşgörü kaynağı olmuştur. Bu düşünce, insanın kolayca elini kolunu bağlayan sorumluluk duygusunu yumuşatır, gerek kendimizi gerek başkalarını gereğinden çok ciddiye almamızı önler; humur’a (gülen düşünceye ) yer veren bir hayat görüşüne götürür bizi.
*
[…] rahatlık ve mutluluğa, hiç bir zaman birer amaç gözüyle bakmadım.