Translate

İzleyiciler

20 Kasım 2015 Cuma

İş Dünyasına Filozofça Öneriler Kitap Dizisi

 [Haber görseli]
Ekonominin, iş dünyasının zorlukları giderek artıyor. Hele yöneticilerin işleri daha da zorlaşıyor. Pek çok bilinmeyenin baskısı altında ilerlemeye, işlerini geliştirmeye çalışıyorlar. Peki, bu süreçte, özellikle de önemli kararlar alırken yanı başlarında bir filozof olsa ve gerektiğinde danışsalar, fikirlerinden yararlansalar, nasıl olur?
İşte bu görüşten yola çıkan Almanlar felsefeye olan düşkünlüklerine de uygun olarak, parlak bir iş kitabı dizisi

Murathan Mungan'dan 'Harita Metod Defteri'

[Haber görseli]Murathan Mungan'dan 'Harita Metod Defteri'
'Büyümek gurbete çıkmaktır'
İnsanın en güçlü tarafı nedir diye sorulacak olsa fazla düşünmeden "hafıza" yanıtını verebilirim kendi adıma. Birçok kişi için de aynı yargının geçerli olduğunu varsaymak ise şaşılacak bir durum olmasa gerek. Şaşırmamız gerekenler bu sorunun tam tersi sorulduğunda başlıyor bence. Yani, insanın en güçsüz tarafı nedir diye sorulduğunda da "hafıza" yanıtı aldığımız anda.
İnsanı yaşatan hafızası, kabul ancak yine aynı hafıza, yaşama direncimizi kırıp meydana gelenler karşısında yıkılmamıza neden olabiliyor. Ya da yine aynı hafıza, bizi derin kederlere sürüklediği gibi dünyanın en mutlu, en şanslı insanıymış gibi hissetmemize neden olabiliyor.
Tam bu nedenle insanın en güçlü ve en zayıf yanını yansıtır bize hafıza. İnsanın zehridir ve aynı zamanda panzehri. Düğünü ve cenazesi, başlangıcı ve bitişi, yası ve şöleni...
Derin bir uçurum olabileceği gibi aynı şekilde karşı kıyıya geçerken bir köprü de olabiliyor hafıza ve biz hafızadan bahsederken çocukluk, bu köprünün her zaman başını tutuyor. Çocukluk, çok özel bir zemine oturmasının yanında, gelecekteki yaşamımızda bizi tökezletecek ya da yaşamın getirdiklerine karşı daha dik durabilmemiz için omuz veriyor. Bundan olsa gerek; her insanın yaşamında çok özel bir yer kaplıyor. Çocukluğun "özlenen ülke" olarak adlandırılması, çok zor geçirilse dahi bu zorluklardan çok daha farklı bir biçimde alımlanması, herkesin çocukluğundan bahsederken tatlı bir heyecanın rüzgârına kapılması da bundan.
İnsan nasıl besleniyorsa çocukluktan aynı şekilde besini insan olan edebiyat da aynı derecede çocukluğun etkisi altında kalıyor. Ne kadar katılırsınız söyleceklerime bilmem ama pek çok yazarın, çocukluğuyla yazı aracılığıyla hesaplaştıktan sonra farklı meselelere dalabildiğini düşünüyorum. Tüm bir yazın hayatını çocukluklarında geçiren yazarlar da yok değil elbet ama atlanması, geride bırakılması gereken bir eşikmiş gibi geliyor bana hep çocukluk ve kendine has bir evren olma özelliğini her daim koruyor.
Murathan Mungan da hafıza üzerine düşünen yazarlardan biri olarak bu evreni zaman zaman ziyaret ediyor.

Dahi Bir Polisiye Yazarı: Agatha Christie

Dahi Bir Polisiye Yazarı: Agatha Christie

20. yüzyılın en iyi polisiye yazarlarından biri, İngiliz yazar Agatha Christie ile ilgili bilgileri derledik.

Tam adı Agatha Marry Clarissa Miller Christie Mollowan olan yazar, Hercule Poirot karakterinin yaratıcısıdır. Yazar aynı zamanda Mary Westmacott takma ismi ile aşk romanları da yazmıştır. Ama ona ününü sağlayan, yazdığı 80 polisiye romanıdır.
Küçük yaşlarından beri okumayı çok seven Agatha Christie, dislektik olmasına rağmen iyi bir okuyucuydu. Fransa'da yaşadığı dönemde okuduğu polisiye romanlarından daha iyilerini yazabileceğini düşünerek ilk polisiye romanı "The Mysterous Affair at Styles" adlı romanı yazdı. Birkaç yayınevi tarafından reddedilen romanı 1920'de Bodley Head Yayınevi tarafından kabul edildi. Bu eser Hercule Poirot'lu ilk eseriydi.
Zekası, esprili kişiliği, keskin kişiliği ve Avrupa inceliği ile harmanlanan Belçikalı karakter, hem kendine hem de yazar uluslararası bir ün kazandırdı. Yazar ayrıca Miss Marple adında yaşlı ve amatör bir dedektif karakter daha yarattı. Bu karakter de çok sevildi.
Hayranlarınca her kitabı beğenilen Agatha Christie'nin "On Küçük Zenci" isimli kitabı, polisiye romanları arasında klasikler arasında yer alır.
Yazarın ilginç ve hala meçhul olan bir anısı vardır: 1926'da 11 gün ortadan kaybolan yazar, bütün aramalara rağmen bulunamaz. Arabası göl kenarında bulunan yazarın arabası ağaca çarpmış ve bavulu dağıtılmış şekilde bulunur. Olaya kaza süsü verilmek istendiği konusunda teoriler üretilse de yazar bir anda ortaya çıkar ve bu konu ile ilgili hiçbir açıklama yapmaz. Kimilerine göre yazar geçici bir hafıza kaybı yaşadı; kimilerine göre ise kocasının sevgilisini öldürmek için bir yerlere gitti. Ama olay çözümlenemedi.

3 Kasım 2015 Salı

Tüm zamanların en iyi çocuk kitapları


Image copyrightGetty
Bugüne kadar İngilizce yazılmış en iyi çocuk kitapları hangileridir?
Dünyanın her tarafından onlarca edebiyat eleştirmenine sorarak bu sorunun yanıtını bulmaya çalıştık. 10 yaş altı çocuklar için İngilizce yazılmış en iyi kitapların listesini yapmalarını istedik. 151 kitabın adı geçti. Bunlar içinde en fazla tekrarlanan 11 kitabın listesini derledik.
Image copyrightHarper

11. Küçük Ev (Little House on the Prairie) (1935) - Laura Ingalls Wilder

Wilder’in 19. yüzyıl Amerikan vahşi batısını anlattığı dokuz klasik romanı kendi çocukluğundan esinlenmiştir. Küçük Ev adlı kitabı televizyona da uyarlanan Wilder, Wisconsin’de bir ormanda inşa edilen ahşap bir evde anne ve babası ile iki kız kardeşi ve

31 Ekim 2015 Cumartesi

Celil Oker'in yeni polisiye romanı “Sen Ölürsün Ben Yaşarım”

Celil Oker'den “Sen Ölürsün Ben Yaşarım”
[Haber görseli]'Katiller de tuhaf maktuller de!'
Celil Oker'in yeni polisiye romanı “Sen Ölürsün Ben Yaşarım”da, dedektif Remzi Ünal, Hisarüstü'nde yaşayan ihtiyar bir çifte, büyük bir inşaat firmasının şantiyesinde kaza geçiren oğullarının hak mücadelesinde yardım etmek üzere yeni bir maceraya koyuluyor. Roman, mahalleleri rant hırsıyla birer birer beton yığınına çevrilen İstanbul'un devcil binalarının arasında, sıkışık trafiğinde ve acımasız iş dünyasında geçiyor. Memleketimizden, yıkılan kent ve ayrı dünyalardan insan manzaraları eşliğinde gelişiyor. Kentsel dönüşüm adı altında dönen dolaplar, para ve siyasetin kirli işbirliği götürüyor parmakları tetiğe bu kez. Oker'le “Sen Ölürsün Ben Yaşarım”ı konuştuk.
- Kentsel tahribatın insanlar ve siyaset üzerindeki tahribatla birebir ilerlediği, peteğinde çürüşen, yozlaşan toplum değerlerine ve sosyal tespitlere çok daha dikkat kesilen bir roman Sen Ölürsün Ben Yaşarım. Polisiyeyi küresel

29 Ekim 2015 Perşembe

Perde Arkasından Fısıldamak: Cyrano de Bergerac

Cyrano De Bergerac aşkı ve fedakârlığı en iyi anlatan tiyatro metni olmasına rağmen 2000’lerin “Ben” merkezli dünyasında ütopyadan ibarettir.

Cyrano de Bergerac
 
CYRANO DE BERGERAC
YAZAN: Edmond Rostand
YÖNETEN: Mehmet Birkiye
ÇEVİREN: Sabri Esat Siyavuşgil
DRAMATURG: Başak Erzi
MÜZİK: Tolga Çebi
SAHNE TASARIMI: Barış Dinçel
IŞIK TASARIMI: Murat İşçi
KOREOGRAFİ: Alpaslan Karaduman
EFEKT: Ersin Avşar
MAKYAJ: Derya Ergün
OYUNCULAR: Yiğit Sertdemir, Ayşecan Tatari, Tanju Girişken, Özgür Dağ, Cem Karakaya, Murat Bavli, Çiğdem Gürel, Cem Uras

Cyrano kılıcı, şairane konuşmaları ve burnuyla ün salmış bir silahşördür. Bir temsil sırasında

24 Ekim 2015 Cumartesi

Dahi Bir Polisiye Yazarı: Agatha Christie


Dahi Bir Polisiye Yazarı: Agatha Christie

20. yüzyılın en iyi polisiye yazarlarından biri, İngiliz yazar Agatha Christie ile ilgili bilgileri derledik.

Tam adı Agatha Marry Clarissa Miller Christie Mollowan olan yazar, Hercule Poirot karakterinin yaratıcısıdır. Yazar aynı zamanda Mary Westmacott takma ismi ile aşk romanları da yazmıştır. Ama ona ününü sağlayan, yazdığı 80 polisiye romanıdır.
Küçük yaşlarından beri okumayı çok seven Agatha Christie, dislektik olmasına rağmen