Translate

İzleyiciler

8 Haziran 2011 Çarşamba

Ramses Batı Akasyanın Altında / CHRISTIAN JACQ kitap özeti

Elli yaşına gelmiş olan iki ülke hükümdarı Firavun Ramses’in hedefi insanlarını refah içinde yaşatmaktır. Fakat hükümdarın özelliği gereği yaşlılık yılları rahat geçmemektedir. Firavun Ramses Hititlilerle barışı korumak istemekte ve ayrıca Ramses’in isyancı Libyalıları ve karanlık güçleri bastırması gerekmektedir. Buda sürekli savaş anlamına gelir. Ayrıca Ramses zamanla birlikte yanlız kalmaktadır. Yaşam yani kader arkadaşlarını onun elinden teker teker almaktadır. Bu romanda Ramses’in ellili yaşlarından ölümüne kadar geçen süredeki yaşamı ve Mısır konu ediliyor.



Ramses ellibeş yaşında uzun boylu ve atletik yapılı bir hükümdardı. Sarı saçlı,geniş alınlı,yuvarlak kulakları,kücük gözleri,güçlü çenesiyle çok çekici ve bir okadar otoriter bir yüze sahipti. O kadar çekici ve otoriter bir insandıki bulunduğu ortamlarda en karakterli olgun insanlar bile karşısında dizleri çözülürcesine eriyorlardı. O iki ülke hükümdarı Seti’nin ve tanrı Amon’un oğlu Ramses’ti. Otuz üç yıl süren hükümdarlığı içinde bi çok şeye göğüs germesini bilmişti. İhanete rağmen Kadeş’te Hititlileri yenmeyi başarmıştı. Ama en değerli üç varlığını kaybetmişti. Babası Seti’yi,annesi anakraliçe Tuya’yı ve kendi adına yaptırılan tapınağın açılışında kollarında can veren güzel kraliçe Nefertari’yi. Karısının ölümünden sonra tahtı büyük oğlu Kha’ya devretmeyi düşünsede bunu başaramadı. Çünkü Mısır onunla hayat buluyordu.



Muhafız birliği komutanı Seremana eski Hitit imparatoru Mutavillisin oğlu sürgün hayatı süren Urhi-Teşup’un villasından içeri girer. Bunu gören Urhi o sıralarda iki ülke arasında barış antlaşması imzalanması nedeniyle kendisini Hattuşil’e (Hitit İmparatoru) teslim etmeye geldiğini düşünür. Ancak öyle değildir. Azılı düşman Ramses tarafından serbest bırakılmıştır. Özgürdür artık. Birzamanlar düşmanı olduğu ülkenin ekmeğini yemektedir artık. Bu duygusallık uzun sürmez. Eski Hitit ajanı Suriyeli Raya’nın onu bulması ile birlikte eski defterler tekrar açılır. Kan ve Savaş.



Ramses çevresindekilere kötü günlerin yaklaşdığından korktuğunu söylemektedir. Aynı düşünceyi arkadaşı Steau ve güzel karısı Lotus da paylaşmaktadır. Bu yüzden uzaklarda bir eyaletin sorunlarıyla ve yılanlarla ilgilenen bu çift eski dostlarını yanlız bırakmamak için Pi-Ramses’e gelirler.



Bu arada yanlız kalan Ramses oğullarını annesi güzel İset’ten kraliçe olmasını ister. İset bunu hiç düşünmemiştir. Yıllarca O Nefertariye hayranlıkla yaşamış, O’nu kocasını elinden alan bir kadın olarak değil yüce bir insan olarak görmüştür. Ama sonunda İset kraliçe olmaya tam hazır olmasa da kraliçe ilan edilir.



İmparator Hattuşil gönderdiği elçi vasıtasıyla barışın devamı için gerekli koşulunu bildirmiştir. Hattuşil ve karısı Putuhepa’nın kızı Mısır’ın yeni Karaliçesi olmalıdır. Eğer kabul edilmezse Ramses savaşla tehdit edilmektedir. Fakat Ramses böyle bir şeyin mümkün olmadığını iletir. Kararı kesindir. Kraliçe İset’tir ve öyle kalacaktır. Aşa nekadar karşı çıksada Ameni ve Steau Ramses’in yanındadır. Bu arada Urhi-Teşup Hatti imparatorluğu ile Mısır’ın tekrar savaşmasını istemektedir. Bunun için Hititlilerin yaptığının düşünülmesi için Mısır için büyük önem taşıyan Günlük Ağacı ve tütsü malzemelerini taşıyan bir kervana saldırır. Kimse canlı kalmamıştır. Ayrıca Günlük Ağacı’nın ülkeye girmesini engelleyerek Ramses’in rahiplerce tepki almasını sağlamak istemektedir. Raya onu Pi-Ramses’in zenginlerinden Tanit ile tanıştırır. Bu kadınla evlenir ve artık bir aile süsü vermektedir. Kadın baskı altındadır ama ölüm korkusuyla bu evlilikten şüphelenen Seremana’ya hiç bir şey anlatamaz. Ramses kraliçelik olayını birkezde İset’e sorar. İset ise barışın yok olmaması için kraliçelikten vazgeçmek ister. Fakat Ramses kararlıdır. Hiç kimse Mısır Kraliçesinin onuru ile oynamaya cesaret edemez. İset kraliçe kalmaya devam edecektir. Kral dışişleri bakanı Aşa’ya bu kararını iletme görevi verir. Ayrıca Libya’lıların saldırıya geçmesi ihtimaline karşı Hattuşil’in silah yapımı için demir vermesini ve bunu ivedi göndermesini ister. Bu bir ültimatomdur.



Ramses’in iki oğlu vardır. Kha ve Merenptah… Kha din işlerine kendini adamış bilgin bir insan, Merenptah ise savaşcı ruhuyla başarılı bir komutan adayıdır. Ramses yerine geçecek Firavunu bu iki çocuğundan seçecektir. Bu arada Merenptah başkomutanlığa getirilirken, Kha politikaya girmesi yönündeki tüm ısrarlara rağmen din işleri ve özellikle yeniden doğma törenleriyle uğraşmayı seçer.



Raya Mısır’a öfke duyan yandaşlar bulmakta zorlanmamaktadır. Kadeş savaşını unutmayanlar öc almak için Raya’nın etrafında toplanırlar. Seramana bayan Tanit’I uyarmak için kaldıkları villaya gider ama kadın çok mutlu olduklarını ve kendilerini rahatsız etmemelerini söyler. Bu Maat yasasına göre suçtur. Seremana eli boş döner.

İnsan Sarrafı kitap özeti

KİTABIN ÖZETİ



İnsanlık tarihinden itibaren toplumlar arasında en çok merak edilen konular arasında ölüm ve ölümden sonra hayat ve ruh ilk sıralarda yer almıştır. Filozoflar ve toplumlar, bu konular üzerinde değişik metot ve anlayışlara sahip olmuşlardır. Her biri, ölümsüzlük ve ruhun ölümsüzlüğü hususlarında değişik görüşler sarf etmişler, kimileri kendilerinden öncekileri takip etmiş, kimileri o zamana kadar hiç duyulmamış, ve insanların kabullenmeleri daha zor olan görüşler beyan etmişler; kimileri de dogma anlayışlara kilitlenip kalmışlar. Fakat günümüze kadar bu konular üzerindeki araştırmalar devam edegelmiştir…


Sessiz Çığlık / Kanzeburo OE kitap özeti

KİTABIN ÖZETİ



Nobel Edebiyat Ödülü almış olan bu romanda adı geçen kahramanlar; Mitshu, Nathsu, Takashi arasında geçen olaylar ve geçmişle hesaplaşmalarını anlatan bir yapıt. Asıl kahraman Mitshu hayattan beklentileri kalmamış, içe kapanık, geçmişteki olayların etkisinden dolayı devamlı hayallerle yaşayan geçmişi yargılayan, şanssız, gençliğinde çocukların attığı bir taşla bir gözünü kaybetmiş bir kişi. Nathsu ise çocuklarının sakat doğmasından dolayı hep düşünceli, mutsuz, acılarını hafifletmek için kendini içkiye vermiş bir kişi. Takashi ise gençliğinde öğrenci çatışmalarına katılmış, isyankar bir kişi.


Matematiğin Aydınlık Dünyası kitap özeti

Kitapta tamamen matematiğin günlük yaşantımızdaki önemi vurgulanmaktadır.



Matematik akademisyenlerin loş koridorlarında birbirlerinin kulağına fısıldadığı anlaşılmaz kavramlardan oluşan bilgiler değildir. Matematik yumağı hayatı dolu dolu yaşamış insanların sevinçleri, üzüntüleri, başarı ve yenilgileri ile oluşturdukları bir insanlık macerasıdır. Bu kitapta, bir kısmı topraklarımızda geçen bu büyük insanlık macerasının öyküsü bulunmaktadır.

Moğol Kurdu / Homeric kitap özeti

KİTABIN ÖZETİ



Kitap üç bölümden oluşmaktadır.



Moğol hanı ugey’in (Temuçin’in babası) ölümü üzerine aile içerisinde liderlik mücadelesi başlar. Amca ve yeğenler düşmanları (Noyan’lar) ile işbirliği yaparak 16 yaşındaki Temuçin’i yalnız bırakır. Ailesiyle tek başına kalan Temuçin; hayatta kalabilmek için topraktan buldukları kök ve soğancıklarla beslenir.



Targutay, Moğol Kağanlığına (Noyan’ların başı amcaoğlu) yükselmek için Temuçin’i rakip olarak görür. Bir baskında Temuçin’i ele geçirir ve tahtaya bağlatarak halkın içinde dolaştırır, onurunu kırar. İşkence odasında ölümü beklediği bir sırada; babasının iyilik ettiği bir nöbetçi kendisinin kaçmasına yardımcı olur. Uzun kaçıştan sonra ailesine kavuşan Temuçin, yaşamak ve güçlü olabilmek için babasının arkadaşı Toğril Beyin yanına gider.



Merkit’ler bir baskında Temuçin’in eşi ve üvey annesini kaçırır. Onları aramaya başlayan Temuçin’e Toğril Bey; birlikte büyüdüğü yeğenlerinden Camuka ile işbirliği önerir. Yapılan öneri kabul olur ve Temuçin, Toğril ve Camuka üçlüsü Merkit’lere saldırır. Bu saldırıda Temuçin eşini kurtarır. Bu zafer Temuçin’in ününün tüm bölgede yayılmasına sebep olur. Onu güçlü kılan; terkedilmiş, kovulmuş ve soyulmuş olmasına rağmen, inatçılığı ve ikna kabiliyeti ile Merkit’leri yenmeyi başarmasıdır.



Bu zaferden sonra, sancağı altındakileri koruyup zenginleştirmeye başlaması dolayısıyla kendisine katılanların sayısı artar, hatta kendisini terk eden kardeşleri ve yeğenleri de geri dönmeye başlar. Katılanlara babasının sancağı önünde ‘hiçbir suçun cezasız kalmayacağı’na inandıklarına dair yemin ettirir.

Yaratıcı Aklın Sentezi / Server TANİLLİ kitap özeti

Giriş bölümünde felsefenin anlamı ve amacı üzerinde durulmuştur.



Felsefenin, insan zekasının bu en anlamlı uğraşın amacı, doğa, toplum ve insan, üzerine giderek evren üstüne tutarlı, sistemli bir görüşe varmaktır. Bir yerde bağımsız yürütülen bu uğraş ” özgür aklın sorgulaması’ na ” dayanır.



Batılı toplumlarda, felsefe yüzyıllarca yürüdüğü dikenli yollardan sonra, bileğinin hakkıyla, ama elbette arkasına aldığı sosyal güçlerin de yardımıyla, bugünkü saygın ve dokunulmaz yerini kazanmış bulunuyor.



Felsefenin amacı doğruyu aramaktır. Felsefenin, bir bilgi dalı olarak belli bir konusu yoktur. Diğer bilim dallarında öğrenilecek konular vardır. Örneğin tarihte, geçmişteki olaylar gibi. Felsefede böyle bir şeye rastlanmaz.



Felsefede tasarlanmış doğrular yoktur. Tarih boyunca, sistemleri sistemler izlemiş, her filozof, kendinden önce gelenin görüşlerinden farklı, kimi zaman onlara zıt görüş ortaya atmıştır. Ne var ki filozofların bütün bu tartışma ve uyumsuzluklarının yaptığı bir şey vardır.: bizi onlar üzerine bizzat düşünmeye çağırır.



Felsefenin özü bir bilgiye sahip olmaktan çok, onu arayıp karıştırmaktır. Buda bir ” düşünme çabası ” dır. Peki düşünme ne? Düşünme aklın bir işlevidir.; böylece akıl edindiği bilgileri yeniden gözden geçirir, tartışır. Felsefe, akıl sahibi insanın bulduğu en yüce fikri uğraştır.



Birinci bölümde insanın ne ve kim olduğu üzerinde durulmuştur.



İnsanın yer yüzünde ortaya çıkışı ve kendi kendisinin bilincine varışı diye bir olgu vardır. Biliyoruz ki insan soyu birden bire ortaya çıkmadı; tersine, milyonlarca yıl süren bir süreç boyunca, daha önceki hayvansal türlerden doğdu. İnsana has olan zekamıdır diyeceğiz?

Yağmur Beklerken kitap özeti

Cumhuriyet Halk Fırkası döneminde şirin bir Anadolu kasabasında halkın yararlanabileceği güzel bir park açılışı yapılır. Bu açılışla kasabalıların halk fırkasına olan güven ve sevgileri perçinleşir. Avukat Rahmi Bey kasabada büyümüş, küçük yaşta annesini ve babasını kaybedince hayatının sonraki dönemini amcası ve onun ailesiyle geçirmiş birisidir.