Translate

İzleyiciler

18 Ocak 2022 Salı

Aile Çay Bahçesi - Yekta Kopan


aile çay bahçesi

Geçtiğimiz aylarda bir film izledim: Kusursuzlar. 2013 Altın Portakal Film Festivali’nde en iyi film, en iyi yönetmen ödüllerini falan almış bir film. Yönetmen koltuğunda Ramim Matin var. Filmde Yasemin ve Lale isimlerindeki iki kız kardeşin hayatlarından bir kesit çıkıyor karşımıza. Farklı karakterde olan bu kardeşlerin hayata bakışları, yaşayış şekilleri, oturuşları, kalkışları; neredeyse her şeyleri farklı. Çeşme’de, ölmüş olan anneannelerinin yazlıklarında tatile giden kardeşlerin sakladıkları sır, filmin sonlarında açığa çıkıyor ve seyirciyle buluşuyor. “Olayımız budur abiler”

Category Archives: Öykü Konuşmaları


ferhat-ozkan

FERHAT ÖZKAN’LA “YOKSUNLAR” ÜZERİNE SÖYLEŞİ *

Yoksunlar’a Dostoyevski’den yaptığınız bir alıntı ile başlıyorsunuz. “… Tuhaf tuhaf düşünceler doldurmuş kafamın içini, sanki onlar da ağrıyorlar.” cümlesini duyuyoruz Makar Aleksiyeviç’ten.  Öyküleri okuyunca gerçekten de “bu öykülerin yazarının kafasındaki ağrı” hissediliyor okur tarafından. Öyküleri ortaya çıkaran ne tür bir ağrı? Herhangi bir anlamda ağrısı/acısı olmayan insan yazabilir miydi bu öyküleri?

O cümleyi söyleyen, Dostoyevski’nin yarattığı bir karakter. Elbette Dostoyevski’nin kafasındaki “ağrıyan düşünceleri” sorgulamak haddimiz değil ama Makar Aleksiyeviç’in “ne kadar Dostoyevski” olduğunu asla öğrenemeyiz. Durum böyle olunca hele benim kafamdaki -eğer varsa- ağrının da, orada bahsedilen düşünce ağrılarıyla ne kadar benzeştiğini de bilemeyiz, daha doğrusu ben bilemem. Ben öyküleri hep bir “fikir” üzerinden ilerletmeye çalışıyorum, öykülerde “yazarının kafasındaki ağrı” hissediliyorsa, belki sebebi budur ve bu durumda teşekkür etmekten başka yapacak bir

13 Ocak 2022 Perşembe

Sana Gül Bahçesi Vadetmedim - Joanne Greenberg

'Sana Gül Bahçesi Vadetmedim', deliliğin, resmi tanımıyla akıl hastalığının öyküsü: Deborah kimlik kavramını yitirip içine kapanmış, zengin düşlemi ve mizah duygusuyla yarattığı kendi düşsel dünyasına sağımıştır. İki dünyanın çatışmaya başlaması, Deborah'ın akıl hastanesine 'düşme'sine neden olur. Bundan sonra hastaneleri, doktorları vb. kurumlarıyla toplumun 'kurtarma operasyonu' başlar. Greenberg'in kendi yaşamından yola çıkarak yazdığı bu kitap, 'akıl hastalarının gizleri' üzerine pek çok ipucu taşırken, toplumun yerleşik değer yargılarına çarpıcı bir eleştiri de getiriyor, böylece normal kavramını sorgulamaya götürüyor bizi.




Sana Gül Bahçesi Vadetmedim Özet

İnsan psikolojisinin en uç noktalarından biri olan "şizofreni" hastalığına yakalanmış

14 Kasım 2021 Pazar

31 Ekim 2021 Pazar

“Eskiden İnsandım, Şimdi Dünyayım”

Robert Seethaler, “Bir hayattan geriye ne kalır?” sorusunun peşinden gittiği son romanı Toprak ile bir mezarlıktan gelen hikâyelere kulak vererek ölümün hayatlarımızdaki yerini hatırlatıyor.

“Eskiden İnsandım, Şimdi Dünyayım”

Ölüm üzerine ne çok düşünürüz değil mi? Hayatımızın anlamını onun üzerinden üretmeye çalışırız. Ansızın gelebileceğini bilsek de ne zaman olacağına dair belirsizlik bizi yaşama telaşına sürükler. Ona bir sürü anlam yükleriz. Ölümü anlamaya, sonrasını bilmeye karşı açlık duyarız

27 Ekim 2021 Çarşamba

Cicero neden kader üzerine yazdı?

Cicero’ya göre kader!

Roma’yı birey, geleneksel toplum düzeni ve devlet üçgeninde ele alan konuşmaları, felsefi ve teknik eserleriyle her çağın insanını etkilemeyi başarmış büyük devlet adamı, hatip ve düşünür Cicero (M.Ö. 106 - M.Ö. 43), Kader Üzerine’de kader (kaçınılmazlık, determinizm) ve özgür istenç sorunuyla ilgili Yunan felsefe okullarının birbiriyle çatışan farklı görüşlerini aktarıp yorumlar. Bunu yaparken sadece yaşadığı dönemin Romalılarına değil, bugünün okurlarına da bu çetin sorunu çözebilmelerinde yardımcı olmakta, en azından farklı yaklaşımlara dikkat çekmektedir.



“Her şey doğa ve talihten ise, kader üzerinde durmanın mantığı ne?”

Cicero

LATİNCE-TÜRKÇE

M.Ö. 106 yılında Arpinum’da doğan devlet adamı, hatip ve düşünür Marcus Tullius Cicero’nun “De Fato” (Kader Üzerine) parşömene yazdıklarını, 2 bin yıl sonra basılmış kitaplardan ya da sanal olarak

2 Eylül 2021 Perşembe

Alışmadık Alışmayacağız: Bağımsızlık sonrası Afrika edebiyatı

Alışmadık Alışmayacağız: Bağımsızlık sonrası Afrika edebiyatı: Bağımsızlık sonrası Afrika edebiyatının en önemli özelliği, coşkuyla beraber bağımsızlığın getirmiş olduğu büyük umutlardı. Ancak sömürgecil...

Evlere Sığmayan Macera / Aytül Akal

Çocukluk odalara sığmaz! Y. Bekir Yurdakul’un yazısı...

Otuz yıldır çocuklar için yazan Aytül Akal’ın son yıllardaki verimlerinden Evlere Sığmayan Macera, çocuklar için kaleme alınmış olsa da çocukluk çağlarımıza dönüp yeniden bakmaya, çocukların yüreklerindeki gizil gücü derinden kavramaya çağıran çığlığıyla aslında öncelikle yetişkinlerin okuması gereken bir roman.


Evlere Sığmayan Macera’nın kendi yaşamımızdan da epeyce yakın tanıdığımız kahramanları Kerem,

27 Ağustos 2021 Cuma

Kant ve Metafizik Problemi - Çeviri: Kaan H. Ökten

Kant Ve Kesin Bilimler

Temel ontoloji, sonlu insan özünün ontolojik açıdan çözümlenmesi anlamına gelir. Bu ontolojik çözümleme, “insanın doğasına ait” metafizik için temel hazırlamalıdır. Temel ontoloji, metafiziğin olanaklılaşması için gerekli olan insan Dasein’ın metafiziğidir ve tüm antropoloji türlerinden, felsefi antropolojiden de temelden ayrışır. Bir Temel ontoloji idesini açıklamak demek, Dasein’a ilişkin tanımlı ontolojik çözümlemeyi kaçınılmaz bir gereksinim olarak görmek ve bu yolla temel ontolojinin “insan nedir?” biçimindeki somut soruyu hangi amaçla ve hangi tarzda, hangi sınırlama içerisinde ve hangi koşullar altında sorduğunu açıklığa kavuşturmak demektir. Ancak bir fikir öncelikle bir olguyu ya da olayı aydınlatma gücüne dayanarak beliriyorsa, temel ontoloji idesi de bir metafiziğin temellendirilmesi olarak “Saf Aklın Eleştirisi”nin bir yorumunda kendini savunmalı ve göstermelidir.


çeviri

E-Kitap - E-book :kitap özetleri, kitap özeti, yeni çıkan kitaplar, romanlar, hikayeler, biyografiler, kitap oku, bedava kitap

Dorothy Parker Öyküleri

Toplu Öyküler’i, şair, yazar, senarist ve eleştirmen Dorothy Parker’ın uyumsuz ve tartışmalı kişiliğinin tam bir yansıması olmakla kalmıyor, bu çatışmayı yaratan gerçekleri de gözler önüne seriyor. 1920’ler ile 30’lara keskin gözlemleri, yetkin alaycı biçemiyle tanık eden Parker; yakından gözlemlediği zenginlerin yaşamındaki yüzeysellikten başlayarak, kadın-erkek ilişkileri, sınıf ve cinsiyet çatışmaları, iletişim sorunları ve ruhsal bunalımlar gibi pek çok konuyu öykülerinin tam kalbine oturtuyor. Kahkahalar ile gözyaşları arasında sağlam bir köprü kuruyor.


DOSYA DOLABINDA KÜLLENEN YİRMİ YIL!

New York’un saygın ve zengin ailelerinden birinin kızı olarak 1893’te dünyaya gelen Dorothy Parker, küçük yaşta annesini kaybetmesi; babası ve üvey annesiyle bir türlü anlaşamaması nedeniyle mutsuz bir çocukluk geçirmiş. Yaradılışına hiç uygun olmayan bir manastır okulundaki kısa süreli deneyimi de evinde hissetmeye başladığı aidiyet sorununu pekiştirmiş.

Çehov’un tek romanı; ‘Avda Trajedi’

Anton Çehov’un henüz 24 yaşındayken yazmaya başlayıp “Antoşa Çehonte” takma adıyla yayımladığı Avda Trajedi yazarın tek romanı. On dokuzuncu yüzyılda Rusya taşrasında işlenen bir cinayetin iki anlatıcının ağzından aktarıldığı roman, polisiye türünün yenilikçi bir örneği.



Anton Çehov’un henüz 24 yaşındayken yazmaya başlayıp “Antoşa Çehonte”

11 Haziran 2021 Cuma

Kitap Özetleri, Kitap Özeti / E-Kitap - E-book: Türk Edebiyatının Bağımsız Şairi Behçet Necatigil’...

Kitap Özetleri, Kitap Özeti / E-Kitap - E-book: Türk Edebiyatının Bağımsız Şairi Behçet Necatigil’...: 1916 yılında İstanbul'da dünyaya gelen  Behçet Necatigil , öğretmen kimliğinin yanında edebiyatımızın en önemli şairlerinden biri olarak...

Türk Edebiyatının Bağımsız Şairi Behçet Necatigil’den En İyi 10 Şiir

Türk Edebiyatının Bağımsız Şairi Behçet Necatigil’den En İyi 10 Şiir

1916 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Behçet Necatigil, öğretmen kimliğinin yanında edebiyatımızın en önemli şairlerinden biri olarak anılmaktadır. İyi bir şair olduğu kadar başarılı çevirileri ile de kütüphanelerimize katkıda bulunan Necatigil; Rainer Maria Rilke, Knut Hamsun, Thomas Mann ve Stefan Zweig gibi birçok Alman ve Norveç kökenli edebiyatçının eserlerini Türkçeye kazandırdı.

Gülten Akın'ın Hayatı ve Eserleri

Gülten Akın'ın Hayatı ve Eserleri

Gülten Akın, Türk şair ve yazar.

Doğum tarihi ve yeri: 23 Ocak 1933, Yozgat
Ölüm tarihi ve yeri: 4 Kasım 2015, Ankara

1- Gülten Akın'ın Hayatı

1933 yılında Yozgat'da dünyaya gelen Akın 1943 yılında ailesi ile beraber Ankara'ya taşındı. Cebeci ortaokulundan mezun olan Akın,Ankara lisesini 1951 yılında bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Hukuk fakültesine girerek 1955 yılında mezun oldu.Daha lisede öğrenci iken ilk şiirleri 1951'de Son Haber Gazetesinde sonrada Hisar, Varlık, Yeditepe, Türk Dili ve Mülkiye

3 Mayıs 2021 Pazartesi

Kadim Gemi’de, üç ailenin üç kuşağının kırk yıllık hikâyesi

Zhang Wei’den bir kült; ‘Kadim Gemi’

Kadim Gemi’de, üç ailenin üç kuşağının kırk yıllık hikâyesini doğrusal bir biçimde değil dairesel ve yer yer sıçramalarla anlatan Zhang Wei, Çin halkının hayat karşısındaki geleneksel tutumunu ve devrim sonrası yaşanan zorluklar karşısındaki psikolojik değişimlerini ustalıkla aktarıyor.



Çin’in yaşayan en büyük yazarları arasında anılan Zhang Wei’nin kült romanı

19 Nisan 2021 Pazartesi

Narsistin ve Özverilinin Ortak Noktası

Bu iki zıt kutbu birbirine bağlayan ortak payda.

Bir narsist ile herkesi memnun etmeye çalışan birinin, ilişkilerinde tamamen farklı bir tutuma sahip olsalar da ortak bir noktaları olabilir: her ikisinin de duygularıyla başa çıkamayan bir ebeveyn tarafından büyütülmüş olması.


Herkesi memnun etmeye çalışan insanlar, çoğunlukla kendi duygularını bastırıp başkalarının duygularına önem verir. Özveriye, tevazuya ve empatiye sahip olsalar da cömertlikleri genellikle suistimal edilir. Fakat boğucu özveri

11 Nisan 2021 Pazar

Atina hür düşünce okulları antik çağ


El hareketi, ayak duruşu, kıyafet rengi ve kitap isimlerine dikkat — müthiş bir sembolizma
El hareketi, ayak duruşu, kıyafet rengi ve kitap müthiş bir sembolizma

​Atina Okulu olarak bilinen bu fresk,  Vatikan Sarayı'nın İmza Odası denilen bölümünde yer alan Raphael Sanzio' nun eseridir. Raphael bu esere başladığında hiç fresk deneyimi yoktur. Sanatçı yapıtta tüm Antik Yunan filozofları, matematikçileri, astronom ve tarihçileri bir araya toplayarak inanç ve mantığın bir sentezinin yapmak istemiş. Atina hür düşünce okulları antik çağlarda tüm yakın doğuda yaygın eğitim kurumlarıydı. Birçok ünlü filozof kendi okullarını bazen tapınaklarda bazen bahçe, çiftlik gibi mekanlarda kurarlar ve talebelerini oralarda toplarlardı. Her düşünce ve fikrin tartışılması ve serbestçe açıklanması teşvik edilirdi. 

12 Şubat 2021 Cuma

Karakterolojik olarak üzgün olanlar ve duruma bağlı üzgün olanlar


Karakterolojik üzgünlük

Çocukluğunuzdan beri hayatınızın büyük bir çoğunluğunda biraz üzgündüyseniz, bu sadece sizin karakterinize ait bir özellik olabilir. Üzüntüye olan eğiliminizin, kısmen de olsa çocukluğunuzda şiddet görmeniz gibi durumlar tarafından tetiklenmiş veya arttırılmış olabileceği doğru. Fakat çocukluğunda şiddete maruz kalan çoğu kişinin bile hayatlarının tamamını üzgün geçirmedikleri göz önüne alınırsa, sizin mizacınız büyük ölçüde mutsuz kişiliğinizi yansıtıyor olabilir.



Kendini kabul etmeye dayanan fikirler

Sizce aşağıdakilerin size yardımı dokunur mu?

30 Ocak 2021 Cumartesi

Mevlana’nın En Güzel Sözleri

Mevlana 13.yy  yaşamış  şair, fâkih, âlim, ilahiyatçı ve Sufi mutasavvıftır  ayrıca yüzyıllarca süregelen bir hoşgörünün öncüsüdür ve din bilginidir. Söylediği sözler ve  yazdığı eserler ile insanlar arasında hoşgörüyü yaymıştır. Mevlana’nın yüzyıllar öncesinde söylenmesine rağmen hala duygu ve düşüncelerimizi anlatmak için kullanılan muhteşem sözlerini bu içeriğimizde bulabilirsiniz. İşte okuyup düşüneceğiniz ve pek çok duygu halinize tercüman olacak Mevlana’nın o muhteşem sözleri;

-Güzel ve iyi yüz, kötü bir huyla beraber olunca bil ki, kalp akçe bile etmez.

17 Aralık 2020 Perşembe

Güneşi Kötü Evler


güneşi kötü evler

İlk kitabı Avuntular’dan (İletişim Yayınları, 2017) neredeyse iki yıl sonra ikinci kitabı Güneşi Kötü Evler (Everest Yayınları, Kasım 2019) ile öykü okurlarını yeniden selamladı Ömer Arslan. Bir öyküsü hariç (Malta Yok) aşağı yukarı 8-10 sayfalık öykülerden oluşan toplamda on üç öyküye yer vermiş yazar yeni kitabında. Bu anlamda bir önceki kitabına göre öykü sayısı neredeyse yarı yarıya azalmış.

Türk Düşünce Dünyasında Bir Evre: Hilmi Ziya Ülken

Hilmi Ziya Ülken’i Tanımak

Türk düşüncesinin şahsına münhasır ismi Hilmi Ziya Ülken’i, Yücel Bulut “velûd bir yazar ve çok yönlü bir düşünce adamı” olarak tanımlamakta.


“Gerçekten de, Hilmi Ziya, eser vermeye başladığı 1910’lu yılların sonlarında başlayan ve 1974’teki vefatına kadar süren yarım asrı aşkın süre içerisinde edebiyattan felsefeye, psikolojiden coğrafyaya, mantıktan sosyolojiye kadar pek çok bilim dalında onlarca kitap yüzlerce makale telif etmiş, çeviriler yapmış, ulusal ve uluslararası› sosyoloji ve şarkiyatçılık kongrelerinin tertibinde etkin rol üstlenmiş, tebliğler sunmuş, dergiler çıkarmış

21 Ekim 2020 Çarşamba

Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi

Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens kitabıyla büyük beğeni toplayan yazar Yuval Noah Harari'nin geçen yıl bu dönemlerde çıkardığı Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi kitabından ilginizi çekebilecek alıntılar.
Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi Kitabından Dikkat Çekici Alıntılar

- insanlar nadiren ellerindekiyle yetinmeyi biliyor. insan aklı hemen hemen her zaman kanaat etmek yerine daha fazlasını arzuluyor. insanlar hep daha iyinin, daha fazlanın ve daha lezzetlinin peşindeler.

- başarı, hırsı ve açgözlülüğü beraberinde getirir; yeni başarılarımız bizi daha cüretkar hedefler

19 Ekim 2020 Pazartesi

Gılgamış Destanı'nın Genel Hatlarıyla Özetlenmiş Keyifli Hikayesi


Tarihin en eski yazılı destanının neler anlattığını kısa bir okuma ile iyi şekilde öğrenebilirsiniz.
Gılgamış Destanı'nın Genel Hatlarıyla Özetlenmiş Keyifli Hikayesi

gılgamış destanı, mezapotamya bölgesinde milattan önce 1800’lü yıllarda kil tabletlere sümerce yazılmıştır ve günümüzde yazılmış en eski destan olarak bilinmektedir.

hikayeye göre gılgamış yüce bir kraldır ve

Hermione ve Ron Arasında, Daha İlk Kitaptan Beri Fark Edilen Cinsel Tansiyon

Büyük Hogwarts Savaşı'ndan birkaç yıl sonra evlenen Ron ve Hermione ilişkisi aslında başından beri hissediliyordu. Yazar JK Rowling'in seri bittikten sonra söylediği "Hermione, Harry ile evlenmeliydi" sözünü bir kenara bırakarak bu ilişkiyi inceliyoruz.
Hermione ve Ron Arasında, Daha İlk Kitaptan Beri Fark Edilen Cinsel Tansiyon

hermione'nin harry yerine ron'u tercih etmesi, harry potter serisinin başından beri belli olan bir gerçek.

birkaç yıl önce j.k. rowling -bir kez daha- kendi yazdığı seriye ihanet ederek hermione'nin aslında ron

Yüzüklerin Efendisi Serisinin Anlatmak İstediği Temel Fikirler Nelerdir?

RR Tolkien'in başyapıtının ana fikri neydi? Neleri anlatmak istedi, nelerden ilham aldı? Kendisinin de yorumları eklenerek hazırlanan güzel bir özet.
Yüzüklerin Efendisi Serisinin Anlatmak İstediği Temel Fikirler Nelerdir?
Aragorn

Tolkien'in kendisi de 1968'deverdiği röportajda bunu dile getiriyor aslında. yüzüklerin efendisi için ilhamı nereden aldığını anlatırken simone de beauvoir'ın sessiz bir ölüm kitabından bir alıntıya yer veriyor: "doğal ölüm diye bir şey yoktur. insan varlığıyla dünyayı sorgulamaya açtığı için başına gelen hiçbir şey doğal değildir. her insan ölmek zorundadır fakat her biri için kendi ölümü bir kazadır ve dahi bunu bilse ve kabullense de gerekçesi olamayacak bir ihlaldir." sonra ilave ediyor, "bu ifadelere katılabilir veya katılmayabilirsiniz fakat yüzüklerin efendisi'nin ilham kaynağı budur."

9 Ağustos 2020 Pazar

Tarih Hırsızlığı - Jack Goody


Bir Hırsızlığın Anatomisi tarihçilerin yaklaşık MÖ 3000 yıllarındaki Bronz Çağı’ndan itibaren toplumsal temel değişiklikleri nasıl değerlendirdiklerini tekrardan ele almak ve bu yaklaşımdaki mevcut çelişkilerle yüzleşmektir. Goody, bu amacını gerçekleştirmek için büyük hayranlık duyduğu Braudel, Anderson, Laslett ve Finley gibi tarihçilere müracaat eder. Akabinde Marx ve Weber de dâhil olmak üzere, mezkûr tarihçilerin, dünya tarihlerini ele alış biçimlerini eleştirir (2012, s. 3). Goody, Batı Avrupa’nın tarihten çalmaya, feodalizm ve Rönesans aracılıyla kapitalizme az çok düz bir çizgi hâlinde ilerleyen arkaik toplum ve antik çağ kavramlarıyla başladığını belirtir (2012, s. 32). Goody’nin çalınanlar listesi epey kabarık bir yekûn tutar. Özetle uygarlık, kapitalizm, demokrasi, özgürlük, bireycilik, aşk, şehir, üniversite, hümanizma, hayırseverlik, zaman, mekân, dönemleştirme ve bunların hepsini kuşatan tarih anlatısını sayabiliriz. Sahiplenilen Zaman, Mekân ve Tasnifi Tarih dendiğinde ilk akla gelen iki kavram zaman ve mekândır. Dolayısıyla hırsızlığın ilk icra edildiği alan bunlar olmuştur. Zaman ve mekânın hâlihazırdaki boyutlarının, Batı tarafından inşa edildiği bilinen bir gerçektir (2012, s. 16). “Tarih hırsızlığı”, zaman ve mekân hırsızlığının yanında dönemlerin de tekelleştirilmesini içermektedir (2012, s. 25). Goody, “Avrupa’nın, yalnız geri kalan dünyanın tarihini ihmal etmek veya hafife almakla kalmayıp aynı zamanda bizim Asya anlayışımıza, onun geçmiş olduğu kadar gelecek açısından da önemli bir şekilde kötüleştiren bir şekilde, tarihsel kavramlar ve dönemler dayattığını göstermeyi” hedeflediğini ifade eder (2012, s. 9). Geçmişte olduğu

11 Nisan 2020 Cumartesi

Kimdir yazar, bir kahin mi, bir yol gösterici mi yoksa yalnızca bir hikâye anlatan kişi mi?

Roman ve YazarRoman ve Yazar
 “Yazarın malzemesi gerçeklik ve hayâldir. Gerçeklik, sosyal, bireysel olduğu gibi tarihsel de olabilir. Hayâl gücü, yaratıcı yazarın kullandığı yapı taşlarının ikinci öbeğini oluşturur…”[1] Yazarın romandaki tutumu onun ele aldığı gerçekliğe karşı tutumunu yansıtır ki “bu da bir ve tek değil, çeşitlidir. Gerçekliği kendi ruhsal merceğinden geçirmektir yaratıcı yazarın yaptığı iş. Ve bu mercekten geçtikten sonra da gerçeklik,