Paul Theroux’nun kaleme aldığı ve 1986’da filmleştirilen “Sivrisinek
Sahili”, bir ütopyanın peşinden koşup Honduras’a yollanan Allie Fox
karakterinin, terk etmeye uğraştığı medeniyeti farkında olmadan oralara
götürüşünün hikâyesi.
Her şey itinayla bozulur
Paul Theroux’nun Sivrisinek Sahili birkaç yönden hayli ünlü bir
kitap. Birincisi yayımlandığı dönemde (1982’de) epey ses getirmişti.
İkincisi, 1986’da Peter Weir tarafından beyaz perdeye uyarlanmış ve film
o yıl eleştirmenlerden olumlu tepkiler almıştı.
Yazar Theroux da edebiyatla ilgilenenlerin bildiği bir isim.
Sivrisinek Sahili kadar Kör Aydınlık ve Bruce Chatwin’le kaleme aldığı
Yeniden Patagonya’da yazarın tanınırlığını arttırmıştı. Burada bir
parantez açmak gerekli: Theroux, Chatwin’le beraber ama farklı amaçla
gittiği Patagonya üzerine yazdıklarında, bir tür edebi gezginlikten söz
açmış ve adeta kâşif gibi orada yeni ne gördüyse büyük bir heyecana
tutulmuştu. Üstelik Patagonya için “bir yere gitmek gerekirse aklıma
güney gelir; güney bana özgürlüğü anlatıyor” demişti. Pek kimsenin
yollanmaya cesaret edemediği ve gittiğinde bunun kendisi için hem edebi
hem de düz anlamıyla gezginlik olduğunun altını çizmişti. Yeniden
Patagonya’da, her ne kadar bir anlatı ve gezi kitabıysa da yolculuk ve
yol temasının edebi zenginliğini vurgulayışıyla dikkat edilmesi gereken
bir metindi.
Sivrisinek Sahili’nde de yolculuk, kaçış ve yeni bir yaşam arayışı
etrafında şekillenen bir olay örgüsü hâkim. Bu anlamda ABD’den
Honduras’a (yine güneye) uzanan Theroux, bir bakıma özgürlük
E-Kitap - E-book :kitap özetleri, kitap özeti, kitaplar, yeni çıkan kitaplar, romanlar, hikayeler, yazarların hayatları, biyografiler, kitap oku,Sesli Kitap bedava kitap - Kitap Alıntıları
Translate
İzleyiciler
31 Mayıs 2014 Cumartesi
Paul Theroux’dan “Sivrisinek Sahili”
kitap özetleri, kitap özeti, yeni çıkan kitaplar
medeniyet,
Paul Theroux,
Sahili,
Sivrisinek
Beyoğlu'nda Garibanın Otopsisi Yapılmaz
Oktay Güzeloğlu’nun beklenen kitapları çıktı
Hayatın altında kalanları yazan Oktay
Güzeloğlu’na göre sokaktaki her gece insanı bir mayın. Beyoğlu'nda
Garibanın Otopsisi Yapılmaz kitabının 4. Baskısı ile yeraltındaki 33
sokak insanının hayatlarına bir sokak operatörü edasıyla, yeraltından en
yukarıya sosyolojik olarak adeta ışık tutuyor.
Selçuk Parsadan ölmeden kısa süre önce Oktay GÜZELOĞLU ile son söyleşisini yapmıştır. Belge niteliğindeki “DÜNYANIN EN BÜYÜK DOLANDIRICISI BENİM - Selçuk PARSADAN” söyleşi kitabında Türk siyasi hayatına bir dönem damgasını vurmuş bir insanın nasıl olup da dolandırıcı olduğunu, bu işlere nasıl sürüklendiğini de öğreniyoruz. HİÇ YAYINLARI tarafından basılan kitap raflarda yerini aldı.
Türkiye’deki Yer altı Edebiyatının En Önemli Yazarlarından biri olan Oktay GÜZELOĞLU’nun uzun süredir beklenen eseri yeniden derlenerek raflardaki yerini aldı. Eserde; sokak insanlarının gerçek hayatları, yazarın gözünden anlatılıyor.
Uzun süredir hayranları ve okurları tarafından beklenen bu eserin; her hikâyesi bir sinema filmi tadında.
Oktay'ın öykülerindeki insanlar, "otopsi yapılmayacak cinstendir."Rütbeleri Yoktur".
Ona göre Beyoğlu'ndaki tüm "gece insanları" bir mayındır. Oktay da mayın tarlasında yürüyen yazar olarak, dokunduğu "mayınları" patlatmaktadır. Bu yüzden de; ne Oktay'ın kalemi ihanete uğramıştır
kitap özetleri, kitap özeti, yeni çıkan kitaplar
beyoğlu,
duayen,
eda,
gariban,
gurup,
işyerleri,
maliye,
otopsi,
robin,
sosyolojik
Sıradışı Hikayesiyle 'Çay'
Çayın 91 yıllık sıradışı hikayesi
Çay paralarıyla okullarını bitiren, çay
paralarıyla düğününü yapan Doğu Karadenizli çocukların anıları ile
harmanlanan "Çaylar Şirketten" isimli kitapta çayın 91 yıllık sıradışı
hikayesi yer alıyor.
Mehmet Efendi, Zihni Derin Çay Fabrikası’nın kadrolu çay işçisiydi. Dürüst, mert, çalışkan erdemli ve namuslu. Emekli olana kadar çalıştığı her gün alın terini akıttı. Helâlinden kazandıklarıyla büyüttü çocuklarını.
Emeğini yüreğine yüklediği bu şehirde yalnızdı. Her sabah çalar saatten önce uyanırdı. Unutmuştu çocuklarının gülüşünü... Sabahın erken saatlerinde, yağmurda, soğukta, karda sessizce düşerdi
Sylvia Plath'in, sansürsüz haliyle yayımlanan “Günlükler”i Türkçede
Sylvia Plath'in, ölümünden yıllar sonra sansürsüz haliyle yayımlanan
“Günlükler”i Türkçede. Şairin on iki
yılını anlatan, edebiyatına kapılar aralamaktan ziyade edebiyatından
kaçırdıklarımızı gözler önüne seren bu “Günlükler”, Plath'i tanımak ve
anlamak isteyenler için yazarın kendi kaleminden çıkmış bir başvuru
kitabı.
'Yazmak bir çıkış yolu değilse başka nedir?'
Sylvia Plath denince akla ilk gelen eserlerinden önce hep intiharı oldu şüphesiz. Ve tabii şair eşi Ted Hughes’la olan ilişkisinin onu nasıl yaraladığı... Birçok “hassas Plath okuru” için Hughes, Plath’ın o son seçiminin mimarı gibidir. Aslında iyi bir şair olan Hughes’un Plath sicili kabarık. Türkçede de yayımlanan Doğum Günü Mektuplar’ındaki o şahane, aşk dolu cümleler bile affedici olamaz.
“Sadece içimde susmak istemeyen bir ses olduğu için yazıyorum,” diyerek yaşasa da Plath, yazdıklarının da susturulacağından bihaber son verdi hayatına. Kafasını bir gaz fırınının içine soktu. 1963'de, henüz otuz bir yaşındayken, Ted Hughes’tan resmen olmasa da aylar önce ayrılmışken... On yedi yaşından itibaren günlük tutmaya başlamış, ölümüne kısa bir süre kala, 1962'de bırakmıştı yazmayı. Şairin on iki yılını anlatan günlüklerden ilki, bir hayli sansürlenmiş ve kısaltılmış haliyle 1982'de dünya okurlarıyla buluştu. Bu sansürde parmağı olan tek bir kişi vardı; Ted Hughes’un ta kendisi. Çocukları Frieda ve Nicholas’ın etkilenmemesi için günlüklerin son bölümünü imha ettiğini söylüyor Hughes. Diğer günlüğün ise Plath’in ölümünden birkaç yıl sonra ortadan kaybolduğunu, muhtemelen çalındığını (!) iddia ediyor. Kim çaldı, gerçekten çaldı mı, çaldıysa e hadi ne zaman ortaya çıkacak, elbette
Sylvia Plath denince akla ilk gelen eserlerinden önce hep intiharı oldu şüphesiz. Ve tabii şair eşi Ted Hughes’la olan ilişkisinin onu nasıl yaraladığı... Birçok “hassas Plath okuru” için Hughes, Plath’ın o son seçiminin mimarı gibidir. Aslında iyi bir şair olan Hughes’un Plath sicili kabarık. Türkçede de yayımlanan Doğum Günü Mektuplar’ındaki o şahane, aşk dolu cümleler bile affedici olamaz.
“Sadece içimde susmak istemeyen bir ses olduğu için yazıyorum,” diyerek yaşasa da Plath, yazdıklarının da susturulacağından bihaber son verdi hayatına. Kafasını bir gaz fırınının içine soktu. 1963'de, henüz otuz bir yaşındayken, Ted Hughes’tan resmen olmasa da aylar önce ayrılmışken... On yedi yaşından itibaren günlük tutmaya başlamış, ölümüne kısa bir süre kala, 1962'de bırakmıştı yazmayı. Şairin on iki yılını anlatan günlüklerden ilki, bir hayli sansürlenmiş ve kısaltılmış haliyle 1982'de dünya okurlarıyla buluştu. Bu sansürde parmağı olan tek bir kişi vardı; Ted Hughes’un ta kendisi. Çocukları Frieda ve Nicholas’ın etkilenmemesi için günlüklerin son bölümünü imha ettiğini söylüyor Hughes. Diğer günlüğün ise Plath’in ölümünden birkaç yıl sonra ortadan kaybolduğunu, muhtemelen çalındığını (!) iddia ediyor. Kim çaldı, gerçekten çaldı mı, çaldıysa e hadi ne zaman ortaya çıkacak, elbette
kitap özetleri, kitap özeti, yeni çıkan kitaplar
Günlükler
30 Mayıs 2014 Cuma
Son Cengiz Aydın // Haddimden Bildiriyorum
Buğday tenli hüzünlerimiz var; un
ufak olup savrulduğumuz. Öğrendik be, öğrendik... Biz her mevsim; en iyi
Sonbahar oluruz.
Son Cengiz Aydın / Haddimden Bildiriyorum
Son Cengiz Aydın / Haddimden Bildiriyorum
(Tanıtım Bülteninden)
Önsözü hiç yazılmamış ikinci el kitapların paragraflarından geldim. Kusuruma bakma çok el değdi, çok okundum, çok yorgunum. Hüzün sofralarının en aç karnıydım, bir türlü doyamadım. Yine de
kitap özetleri, kitap özeti, yeni çıkan kitaplar
Haddimden Bildiriyorum,
Son Cengiz Aydın,
yeni çıkan kitaplar
22 Mayıs 2014 Perşembe
Bedenimdeki Çığlık - Sezai Topal
Bir ilişkinin sınırlarını belirleyen genelde kadınlardır. Bir erkek bir
kadını beğendiğini hemen belli eder, fakat aynı durum kadınlar için
geçerli değildir. Bir kadın bir erkeği beğenip onunla birlikte
kitap özetleri, kitap özeti, yeni çıkan kitaplar
Bedenimdeki Çığlık,
romanlar,
Sezai Topal,
yeni çıkan kitaplar
Türk Edebiyatı'nın En İyi 25 Giriş Cümlesi
Türk Edebiyatı'nın en iyi giriş cümlelerinden bazılarını derledik.
Siz de yorumlarınızla bu listeyi tamamlamada yardımcı olursanız listenin eksikleri giderilebilir.
Siz de yorumlarınızla bu listeyi tamamlamada yardımcı olursanız listenin eksikleri giderilebilir.
1. Yusuf Atılgan / Aylak Adam
2. Sabahattin Ali / Kürk Mantolu Madonna
kitap özetleri, kitap özeti, yeni çıkan kitaplar
Giriş Cümlesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)