Sappho Ya Da İntihar
Marguerite Yourcenar
Bir locanın aynalarında adı Sappho olan bir kadın gördüm demin. Kar gibi solgun, ölüm gibi ya da cüzzamlı kadınların açık renk yüzü gibi. Ve bu solgunluğu saklamak için boyandığından, yanaklarında azıcık kendi kanı olan, öldürülmüş bir kadının cesedine benziyor. Çökük gözleri, gün ışığından kaçmak için, artık onlara gölge bile vermeyen kuru gözkapaklarından uzaklaşıp içeri gömülüyor. Uzun bukleleri, mevsimsiz fırtınalardan dökülen ormanlardaki yapraklar gibi, tutam tutam dökülüyor;
E-Kitap - E-book :kitap özetleri, kitap özeti, kitaplar, yeni çıkan kitaplar, romanlar, hikayeler, yazarların hayatları, biyografiler, kitap oku,Sesli Kitap bedava kitap - Kitap Alıntıları
Translate
İzleyiciler
10 Haziran 2011 Cuma
Sappho Ya Da İntihar Marguerite Yourcenar
kitap özetleri, kitap özeti, yeni çıkan kitaplar
İntihar,
marguerite,
sappho,
yourcenar
Bir Delinin Öyküsü - Woody Allen
Bir Delinin Öyküsü
Woody Allen
Delilik göreceli bir kavramdır. Hangimizin gerçekten deli olduğunu kim kesin olarak bilebilir? Central Park'ta üzerimde güve yenikli giysiler, yüzümde bir ameliyat maskesi, devrimci sloganlar atıp, isterik isterik gülerek dolaşırken, bu yaptıklarımın o kadar da mantık dışı olduğundan bugün bile emin değilim. Çünkü, sevgili okurum, ben her zaman, herkesin "New York sokak çılgını" dediği, o çöp tenekelerini eşeleyip alışveriş çantasını ip parçaları ve şişe kapaklarıyla dolduran tiplerden biri değildim. Hayır, ben bir zamanlar, yukarı
Woody Allen
Delilik göreceli bir kavramdır. Hangimizin gerçekten deli olduğunu kim kesin olarak bilebilir? Central Park'ta üzerimde güve yenikli giysiler, yüzümde bir ameliyat maskesi, devrimci sloganlar atıp, isterik isterik gülerek dolaşırken, bu yaptıklarımın o kadar da mantık dışı olduğundan bugün bile emin değilim. Çünkü, sevgili okurum, ben her zaman, herkesin "New York sokak çılgını" dediği, o çöp tenekelerini eşeleyip alışveriş çantasını ip parçaları ve şişe kapaklarıyla dolduran tiplerden biri değildim. Hayır, ben bir zamanlar, yukarı
kitap özetleri, kitap özeti, yeni çıkan kitaplar
Bir Delinin Öyküsü,
Woody Allen
Taoculuk Üzerine Meseller-Diyaloglar
Taocu Meseller 9
Chuang Tzu
Lao Tse'nin İntikamı
Shichong Chi adlı bir genç Lao Dan'ı ziyarete gelmişti. Ona dedi ki: "Usta, sizin için kutlu bir kişidir dediler, uzun yol demedim kalktım geldim. Yüz gün yüz gece yolculuk ettim, yürümekten ayaklarım yara oldu, hiç bir zahmetten kaçınmadım huzurunuza varabilmek için. Ama şimdi görüyorum ki, siz kutlu falan değilsiniz! Fare deliklerinin önünde pirinç taneleri var diye kızkardeşinizi kovdunuz: Bu sevgisizliktir. Eviniz çiğ-pişmiş yiyecek dolu, yine de yeni erzak alıp yığıyorsunuz: Bu açgözlülüktür." Tüm bunlar söylenirken Lao Dan derinlere dalmış, hiç bir tepki göstermiyordu.
Chuang Tzu
Lao Tse'nin İntikamı
Shichong Chi adlı bir genç Lao Dan'ı ziyarete gelmişti. Ona dedi ki: "Usta, sizin için kutlu bir kişidir dediler, uzun yol demedim kalktım geldim. Yüz gün yüz gece yolculuk ettim, yürümekten ayaklarım yara oldu, hiç bir zahmetten kaçınmadım huzurunuza varabilmek için. Ama şimdi görüyorum ki, siz kutlu falan değilsiniz! Fare deliklerinin önünde pirinç taneleri var diye kızkardeşinizi kovdunuz: Bu sevgisizliktir. Eviniz çiğ-pişmiş yiyecek dolu, yine de yeni erzak alıp yığıyorsunuz: Bu açgözlülüktür." Tüm bunlar söylenirken Lao Dan derinlere dalmış, hiç bir tepki göstermiyordu.
kitap özetleri, kitap özeti, yeni çıkan kitaplar
chuang,
diyaloglar3,
meseller,
taocu,
tzu
9 Haziran 2011 Perşembe
Sanat nedir - Sanat hahakkında
Sanat nedir
Sanat, insanlık tarihinin her döneminde var olan bir olgudur. İnsanlığın geçirdiği evrimler yaşama biçimlerini, yaşama bakışlarını, sanat biçimlerini ve sanata bakışlarını değiştirmiş, her dönemde ve her toplumda, sanat farklı görünümlerde ortaya çıkmıştır.
Bugün sanatın "duygusal ve düşünsel etkileme gücü"ne sahip oluşu daha belirleyicidir. Bu anlayışa en uygun tanımı yapan Thomas Munro'ya göre; "sanat doyurucu estetik yaşantılar oluşturmak amacıyla dürtüler yaratma becerisidir." Sanat, güzel ile uğraşır. Güzel göreceli bir kavramdır. Kendi içinde tutarlı bir bütünlüğü taşıyan şey çirkin, acı verici, iğrendirici bile olsa estetik açıdan güzeldir.
Sanat, insanlık tarihinin her döneminde var olan bir olgudur. İnsanlığın geçirdiği evrimler yaşama biçimlerini, yaşama bakışlarını, sanat biçimlerini ve sanata bakışlarını değiştirmiş, her dönemde ve her toplumda, sanat farklı görünümlerde ortaya çıkmıştır.
Bugün sanatın "duygusal ve düşünsel etkileme gücü"ne sahip oluşu daha belirleyicidir. Bu anlayışa en uygun tanımı yapan Thomas Munro'ya göre; "sanat doyurucu estetik yaşantılar oluşturmak amacıyla dürtüler yaratma becerisidir." Sanat, güzel ile uğraşır. Güzel göreceli bir kavramdır. Kendi içinde tutarlı bir bütünlüğü taşıyan şey çirkin, acı verici, iğrendirici bile olsa estetik açıdan güzeldir.
kitap özetleri, kitap özeti, yeni çıkan kitaplar
hahakkında,
nedir,
sanat
Sanatı anlamak
Çağı Doğru Kavramak
Sanatın ne olduğunu konusu yeterince yazılıp çizilir de, olayın boyutları söz konusu olduğunda pek derine inmeyen açıklamalarla yetinilmeye çalışılır.
8 Haziran 2011 Çarşamba
Ateş Geçitleri kitap özeti
KİTABIN ÖZETİ
M.Ö. 480 yılında Kral Kserkses emrindeki, Herodot’un belirttiğine göre, iki milyon askerden oluşan Pers İmparatorluk orduları Hellespontos’u geçerek, Yunan’I istila etmek üzere yola çıktılar.
Çaresiz kalan Ispartalılar, bir oyalama taktiği olarak Termopilai geçidine üç yüz seçilmiş asker gönderdiler. Burada ,dağlarla deniz arasındaki geçitler o kadar dardı ki, Pers kuvvetlarinin en azından bir kısmının etkisiz kalacağını umuyorlardı.
Canlarını feda etmeye hazır seçkin bir kuvvet bir kaç günde olsa istilacı milyonları durdurabilirlerdi.
Üç yüz Ispartalı ve müttefikleri, istilacılara yedi gün boyunca karşı koyabildi. Sonunda yenildikleri ana kadar, silahları parçalanıp tükendiğinde bile(Herodot’un kayıtlarında belirttiği gibi) ”dişleriyle ve elleryile” savaştılar.
M.Ö. 480 yılında Kral Kserkses emrindeki, Herodot’un belirttiğine göre, iki milyon askerden oluşan Pers İmparatorluk orduları Hellespontos’u geçerek, Yunan’I istila etmek üzere yola çıktılar.
Çaresiz kalan Ispartalılar, bir oyalama taktiği olarak Termopilai geçidine üç yüz seçilmiş asker gönderdiler. Burada ,dağlarla deniz arasındaki geçitler o kadar dardı ki, Pers kuvvetlarinin en azından bir kısmının etkisiz kalacağını umuyorlardı.
Canlarını feda etmeye hazır seçkin bir kuvvet bir kaç günde olsa istilacı milyonları durdurabilirlerdi.
Üç yüz Ispartalı ve müttefikleri, istilacılara yedi gün boyunca karşı koyabildi. Sonunda yenildikleri ana kadar, silahları parçalanıp tükendiğinde bile(Herodot’un kayıtlarında belirttiği gibi) ”dişleriyle ve elleryile” savaştılar.
Meyyale / Hıfzı TOPUZ kitap özeti
Abdülaziz daha şehzade iken – yani tahta çıkmadan önce- annesi Pertevniyal Kadınefendi’yi torun sahibi eder. Osmanlı Sarayı’nda bir şehzadenin padişah olmadan önce baba olması yasaktır. Bu yüzden Pertevniyal Kadınefendi tavan arasında torunu Yusuf İzzettin’i gizlice büyütmeye karar verir. İlerde çocuğun yalnızlıktan sıkılmaması için, o dönemde Ruslar’ın Kafkasya’ya saldırıları sırasında, İstanbul’a göç etmek zorunda kalan Kafkas kökenli milletlere mensup iki kız çocuğu satın alınarak Saray’da Yusuf’la beraber büyütülmeye ve eğitilmeye başlanır. Pertevniyal Kadınefendi çocuklardan birine Meyyale, diğerine de Çeşmidil ismini verir.
Meyyale genç kız olup evlilik çağı olarak kabul edilen ondört yaşına gelince, Pertevniyal Valide Sultan’ın isteği doğrultusunda, padişah Abdülaziz’in yakın arkadaşı olan Nevres Paşa ile evlenir. Ancak, paşanın yaşlı olması ve bunun neticesinde ortaya çıkan uyumsuzluk nedeniyle bu evlilik kısa sürer ve Meyyale Saray’a geri döner. Günlerini mutsuz ve sıkıntılı geçirmektedir. Pertevniyal Valide Sultan’ın gönlü buna hiç razı değildir. Aradan üç yıl böylece geçtikten sonra Pertevniyal Valide Sultan, Meyyale’yi bu kez ondan on yaş büyük olan Hasan Hilmi Paşa ile evlendirir.
Çeşmidil ise, birlikte geçirdikleri gecenin sabahında padişah Abdülaziz tarafından haznedarlığa kadar yükseltilir.
Abdülaziz, en güvendiği kişiler -Serasker Hüseyin Avni Paşa, Sadrazam Rüştü Paşa, Şura-yı Devlet Reisi Rüştü Paşa, Bahriye Nazırı Kayserili Ahmet Paşa, Mektebi Harbiye Kumandanı Süleyman Paşa ve Şeyhülislam Hayrullah Efendi- tarafından tahttan indirilir ve yerine de Sultan V. Murat getirilir. Abdülaziz’i Topkapı Sarayı’na götürürler ve orada ona kötü davranırlar. Bu muameleye daha fazla dayanamayan Abdülaziz intihar eder. Oğlunun intiharına bir türlü inanmak istemeyen Pertevniyal Valide Sultan’ın hayatı kararır. Sonunda onu bir konağa kapatırlar.
Meyyale genç kız olup evlilik çağı olarak kabul edilen ondört yaşına gelince, Pertevniyal Valide Sultan’ın isteği doğrultusunda, padişah Abdülaziz’in yakın arkadaşı olan Nevres Paşa ile evlenir. Ancak, paşanın yaşlı olması ve bunun neticesinde ortaya çıkan uyumsuzluk nedeniyle bu evlilik kısa sürer ve Meyyale Saray’a geri döner. Günlerini mutsuz ve sıkıntılı geçirmektedir. Pertevniyal Valide Sultan’ın gönlü buna hiç razı değildir. Aradan üç yıl böylece geçtikten sonra Pertevniyal Valide Sultan, Meyyale’yi bu kez ondan on yaş büyük olan Hasan Hilmi Paşa ile evlendirir.
Çeşmidil ise, birlikte geçirdikleri gecenin sabahında padişah Abdülaziz tarafından haznedarlığa kadar yükseltilir.
Abdülaziz, en güvendiği kişiler -Serasker Hüseyin Avni Paşa, Sadrazam Rüştü Paşa, Şura-yı Devlet Reisi Rüştü Paşa, Bahriye Nazırı Kayserili Ahmet Paşa, Mektebi Harbiye Kumandanı Süleyman Paşa ve Şeyhülislam Hayrullah Efendi- tarafından tahttan indirilir ve yerine de Sultan V. Murat getirilir. Abdülaziz’i Topkapı Sarayı’na götürürler ve orada ona kötü davranırlar. Bu muameleye daha fazla dayanamayan Abdülaziz intihar eder. Oğlunun intiharına bir türlü inanmak istemeyen Pertevniyal Valide Sultan’ın hayatı kararır. Sonunda onu bir konağa kapatırlar.
kitap özetleri, kitap özeti, yeni çıkan kitaplar
Hıfzı TOPUZ,
kitap özeti,
Meyyale
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)