Tolstoy’un Holstomer hikâyesi Türkçe’de
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Hasan
Âli Yücel Klasikler Dizisi’nden çıkan, dünya edebiyatının büyük
romancılarından Tolstoy’un “Üç Ölüm” hikâye kitabını, bir atın
hikâyesinin anlatıldığı ‘Holstomer’ hikâyesi özgün dilinden Türkçe’ye
kazandırdı.
Kitap ödüllü çevirmen Günay Çetao Kızılırmak tarafından
Türkçeleştirilen eser, birçok edebiyatçı ya da eleştirmen tarafından,
dünya edebiyat tarihinin en büyük romanı kabul edilen Anna Karenina’nın,
Savaş ve Barış, Diriliş gibi şaheserlerin yazarı Lev Nikolayeviç
Tolstoy’un otuzlu yaşlarındayken kaleme aldığı beş hikâyesi yer alıyor.
Kitapta yer alan Holstomer, Çömlek Alyoşa, Balodan Sonra, Köyde
Şarkılar, Üç Ölüm hikâyeleri, Tolstoy’un sade ve çarpıcı anlatımının
doruğa çıktığı en güzel örnekleri kabul ediliyor.
Ölüm, zenginlik, yoksulluk, çaresizlik, mutluluk, tabiat ve müzik gibi temel ve evrensel temaları işleyen bu hikâyelerde yine Tolstoy'un derin insan kavrayışı, keskin bakışı, gözlem ve tasvir gücü dikkat çekiyor.
Kitaptan: Holstomer
“…Yine o zamanlar beni bir insanın mülkü olarak adlandırmalarına aklım ermiyordu. Benden, canlı bir attan söz ederken “atım” demeleri tıpkı “toprağım”, “havam”, “suyum” kelimeleri kadar garip geliyordu bana…
“…Şuydu kastedilen: İnsan hayatını işler değil sözler yönlendirir. Bir şey yapma ya da yapmama imkânından ziyade farklı meseleler üzerine aralarında belirledikleri kelimelerle konuşmayı severler. Çeşitli şeyler, varlıklar ve nesneler, hatta toprak, insan ve atlar için kullandıkları ve pek mühim saydıkları kelime benim kelimesidir. Aynı şey için aralarında kimin benim diyeceğini kararlaştırırlar. Ve üzerinde anlaştıkları bu oyunda, en çok şey için benim diyebilen en mutluları sayılır. Neden böyledir bilmiyorum, ama böyledir işte.”
Ölüm, zenginlik, yoksulluk, çaresizlik, mutluluk, tabiat ve müzik gibi temel ve evrensel temaları işleyen bu hikâyelerde yine Tolstoy'un derin insan kavrayışı, keskin bakışı, gözlem ve tasvir gücü dikkat çekiyor.
Kitaptan: Holstomer
“…Yine o zamanlar beni bir insanın mülkü olarak adlandırmalarına aklım ermiyordu. Benden, canlı bir attan söz ederken “atım” demeleri tıpkı “toprağım”, “havam”, “suyum” kelimeleri kadar garip geliyordu bana…
“…Şuydu kastedilen: İnsan hayatını işler değil sözler yönlendirir. Bir şey yapma ya da yapmama imkânından ziyade farklı meseleler üzerine aralarında belirledikleri kelimelerle konuşmayı severler. Çeşitli şeyler, varlıklar ve nesneler, hatta toprak, insan ve atlar için kullandıkları ve pek mühim saydıkları kelime benim kelimesidir. Aynı şey için aralarında kimin benim diyeceğini kararlaştırırlar. Ve üzerinde anlaştıkları bu oyunda, en çok şey için benim diyebilen en mutluları sayılır. Neden böyledir bilmiyorum, ama böyledir işte.”
E-Kitap - E-book :kitap özetleri, kitap özeti, yeni çıkan kitaplar, romanlar, hikayeler, biyografiler, kitap oku, bedava kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
kitap özeti, kitap,yeni çıkan kitaplar, romanlar, hikayeler, kitap oku, bedava kitap