Translate

İzleyiciler

13 Eylül 2011 Salı

Darbe Şakacıları Sevmez - Bir ailenin 12 Eylül günlüğü

Bir ailenin 12 Eylül günlüğü

TRT Muhabiri Yasemin Küçükkaya'nın "Darbe Şakacıları Sevmez" adlı kitabı dün okuyucusuyla buluştu. 10 kişilik ailesinin 12 Eylül anılarını kaleme alan Küçükkaya kitabını, "Darbe Şakacıları Sevmez sıradan bir ailenin yıllardır izini taşıdığı sıradışı öykülerini anlatıyor" sözleriyle özetliyor.
"Darbe Şakacıları Sevmez/Bir Ailenin 12 Eylül Günlüğü" Cumhuriyet Kitapları'nca yayımlandı. 166 sayfadan oluşan kitapta 10 kişilik Şakacı ailesinin tüm bireyleri 12 Eylül öncesi ve sonrasını tüm yalınlığıyla anlatıyor. Kitabın arka kapağında Darbe Şakacıları Sevmez şöyle tanıtılıyor:

12 Eylül 2011 Pazartesi

Uğur Mumcu'yu kim öldürdü?

Uğur Mumcu'yu gerçekte kim öldürdü?

Uğur Mumcu'yu kim öldürdü? Daha doğrusu Mumcu cinayetinin arkasındaki isimler kimler? Yıllardır cevaplanmayı bekleyen bu soru Adnan Gerger'in Umut Operasyonu'nu belgelediği kitabıyla bir kez daha gündemde. Gerger, kitabını ve ayrıntıları anlattı...



Vurulduk Ey Halkım Unutma Bizi

Uğur Mumcu öldürüldüğü zaman evinin bir sokak üstünde oturuyordum. Çocuktum ve bomba patladığı an tabii ki korkmuştum. Bağırışlar, kalabalık, sirenler... Dünyadan bihaber vatandaş olsaydım bile sırf bu sebepten dolayı bu olayı unutamayabilirdim ama ondan daha kötüsü vardı. Uğur Mumcu'yu kim, neden öldürtmüştü? Birçok faili meçhul cinayet ve suikast gibi karanlıklara giden bu soru da cevapsız bekliyordu, hala da bekliyor.Gazeteci-yazar Adnan Gerger, 'Uğur Mumcu'yu Kim Öldürdü?' kitabında işte bu suikastin polis-adliye tarafını aydınlatmaya çalışıyor ve birçoğu ilk kez ortaya çıkan belgelerle suikastin arkasındaki somut bilgileri okuyucusuyla paylaşıyor. Uzun yıllar polis-adliye muhabirliği yapan Gerger, Mumcu cinayetiyle ilgili iddiaları, teorileri bir yana bırakarak kitabını somut belgeler üzerine kuruyor. Umut Operasyonu'nu ve Mumcu cinayetinin faillerini bu belgelerle gösteriyor.

11 Eylül 2011 Pazar

"Im Clinch - Die Geschichte Meiner Filme" (Filmlerimin Tarihçesi) Fatih Akın

Fatih Akın bu kez kitabında anlattı

"Im Clinch - Die Geschichte Meiner Filme" (Filmlerimin Tarihçesi) adli kitapta yönetmen yaşamını, filmlerini ve boks yaşantısını ele alıyor.
Almanya'nın Hamburg kentinde yaşayan yönetmen Fatih Akın'ın, "Im Clinch - Die Geschichte Meiner Filme" (Filmlerimin Tarihçesi) adli kitabı Perşembe günü piyasaya çıkacak.

10 Eylül 2011 Cumartesi

Boşluk – Jerzy Kosinski

Her çağın en iyi edebiyatından ders alan Kosinski kendi üslubunu ve tekniğini kendi geliştirmektedir. Bunu hayatımızla ve içinde yaşadığımız dünyayla ilgili yeni yeni şeyleri ifade etme ihtiyacıyla uyum içinde

Tüfek, mikrop ve Çelik 2005 (Guns, mikrop ve Çelik 2005)

Tüfek, mikrop ve Çelik 2005 (Guns, mikrop ve Çelik 2005)



"Neden bazı Medeniyetler fethetti, diğerleri ise fethedildi?" Bu belki de insanlık tarihinin en temel sorusu. Uzun bir süre bu soruyu cevaplamaya çalışan fizyoloji
profesörü Jared Diamond'a göre bunun nedeni, çok Tanıdık bir üçlüde
Saklı. Diamond'ın büyük ilgi ile karşılanan ve çok satanlar Listesinde uzun
süre bir numarada kalan kitabı "Tüfek, mikrop ve Çelik" bu soruya bir
cevap arayışı niteliğindeydi. Şimdi de National Geographic üç bölümlük
bu film ile sizlere cevapları sunuyor.Pulitzer Ödüllü kitabın büyük
yankı uyandıran DVD'si.
Jared Diamond's Pulitzer Ödülü dayanarak-aynı adlı kitap kazanan,
Tabanca, mikrop ve çelik izleri insanlığın yolculuğu oğlu 13,000 üzerinde
son Buz Çağı'nın sonunda tarým şafak yılları yirmi birinci yüzyılın hayatın gerçekleri.

Bir soru esinlenerek ona Papua Yeni Gine adasında koymak daha

Tüfek, Mikrop ve Çelik İnsan Topluluklarının Yazgıları TÜBİTAK



Tüfek, Mikrop ve Çelik
İnsan Topluluklarının Yazgıları

Guns, Germs, and Stell
The Fates of Human Societies - 1997

Jared Diamond

Çeviri: Ülker İnce

Sayfa Sayısı: 610
Boyutları: 13,6 x 21,5 cm
ISBN 975-403-271-8
Baskıda
Baskıda (Ciltli)

Edebiyat, hastalığı hissetme biçimi

Sabit Fikir ve İstanbul Modern'in işbirliğiyle düzenlenen 'Sözünü Sakınmadan'da Semih Gümüş ve Ömer Türkeş, küçük İskender'i ağırladı. Okurların da soru ve yorumlarıyla sohbete dahil oldukları etkinliğe yaklaşık 500 edebiyat meraklısı katıldı.
Sohbete Seyhan Erözçelik’in bir şiiriyle başlayan küçük İskender,  “Marjinal şair” sıfatından yeni kuşak sanatçılara, şairlik ve şiir yazmaktan okuma kültürüne pek çok konu üzerinde durdu.
Sohbet boyunca dinleyenler arasında bulunan diğer şair dostlarına, onu konuk eden eleştirmenlere takılan ve bazı yazarlara da göndermeler yapan şair, yakın zamanda kaybettiğimiz Seyhan Erözçelik’i sık sık andı.

Edebiyat, hastalığı hissetme biçimi
küçük İskender, edebiyatın en ayrıksı örneklerinden olan metinlerinin bu kadar sert olmasının nedenlerini açıklarken şunları söyledi: “Tehlikeli ifade biçimleri, masum ve çocuksu bir yerden kaynaklanıyor. İnsanların çoğu zaman karşılaştığı ama çok etkilenmediği, aslında etkilenmesi gereken alanlar. Bir seferinde Taksim’e doğru yürürken bir kedi ölüsü gördüm. Çevresine toplanan köpekler kediyi kokluyorlardı. Ama çok mutsuzlardı. Onları “düşman” diye algılıyoruz ama aslında oyun