Translate

İzleyiciler

15 Mart 2020 Pazar

Rockefeller Ailesi Ölüm İmparatorluğu

Dünyanın başına bela olan ve Ölüm İmparatorluğu diye anılan Rockefeller Ailesinin, Illuminati - Küreselleşme ve Gizli Örgütler vasıtasıyla dünyaya getirmek istedikleri Yeni Dünya Düzeniyle ne yapmak istiyorlar. Bu sorunun cevabını biz de zor verdik. İşte size bazı satır başları;

-Türkiye'nin "Küçük Amerika" yapılması görevi kime verilmişti?
-

31 Ağustos 2019 Cumartesi

Nuri Pakdil – Büyük Sorgu / Klas Duruş / Kalem Kalesi


nuri-pakdil
(1 – Büyük Sorgu)
…zaten edebiyat da, çığlık çığlığa dolaşıp duran kendimizi “Gel bakalım hemşerim, nereye gidiyorsun yahu, kendine dön be!” sarsıntısıyla bulabilmenin bir tür pusulası değil midir?
*
“Cart!” : tembelliğin yanına gelen yeni bir tembelliği yırtmak hiç de kolay olmuyor …

Michel Foucault – Güzel Tehlike

Michel-Foucault

Sonuçta tek gerçek vatan, insanın ayağını basabileceği tek toprak, başın sokabileceği, sığınabileceği tek ev çocukluğundan itibaren öğrendiği dildir.
*
Şu anda kafamı kurcalayan, on yıldır kurcalamaya devam eden mesele şu: Bizimki gibi kapalı bir kültürde, bir

Luis Fernando Verissimo – Borges ve Sonsuz Orangutanlar

Her zaman hakikati hatırlamak için yazarız. Hakikati tam olarak hatırlamak içinse uydururuz.
*
Coğrafya kaderdir.
*
Entelektüel tartışmalar dişsiz köpeklerin dalaşına benzer, zarar veren ısırmak değil havlamaktır.
*
“Yaşamak harabe bırakmaktır,” diye alıntıladım.

Carlos María Domínguez – Kağıt Ev

Carlos_María_Domínguez
1998 ilkbaharında Bluma Lennon, Soho’daki bir kitapçıdan Emily Dickinson’ın Şiirler’inin eski bir baskısını aldı ve ilk köşe başında, tam da ikinci şiiri okumaya başladığında bir arabanın altında kaldı.

Hasan Ali Toptaş – Sonsuzluğa Nokta


hasan-ali-toptas
Hıncahınç bir kalabalıkta, insanın en büyük sorunu kaçmaktır.
*
Çünkü bir sınırın hangi şartlarda ve nasıl geçildiği, ne düşlenir, ne anlatılır, ne de anlaşılır; onu, ancak ve ancak yaşayanlar bilir. Onlar da anlatmaktan kaçınırlar, kaçınmasalar da anlatmazlar; ya da anlattıkları bir düştür yalnızca, gerçeğin kokusuyla tatlandırılmış, gerçeğin rüzgarıyla biçimlendirilmiş, imkansız bir düştür…

Cicero – Dostluk


cicero
Akrabalar arasında dostluğu doğuran doğanın ta kendisidir; ama bu dostluk sağlam değildir. Gerçekten de akrabalar arasında yakınlık kaybolabildiği halde, dostlukta hiçbir zaman kaybolmaz: işte bu noktada dostluk akrabalığa üstündür, yakınlık ortadan kalkarsa, dostluk adı da kalkar ama akrabalık sürer. Dostluğun gücü özellikle şundan anlaşılabilir: doğanın insanları birbirine yaklaştırıp meydana getirdiği sayısız insan toplulukları içinde dostluk, o kadar sıkışmış, o kadar dar bir alana sığınmıştır ki, ancak iki veya birkaç kişi tam bir şefkatle birbirine bağlanır.
*
Dostluk mutlu günleri daha aydınlık yapar, felaketleri dağıtıp paylaşarak hafifletir.