E-Kitap - E-book :kitap özetleri, kitap özeti, kitaplar, yeni çıkan kitaplar, romanlar, hikayeler, yazarların hayatları, biyografiler, kitap oku,Sesli Kitap bedava kitap - Kitap Alıntıları
Translate
İzleyiciler
14 Kasım 2021 Pazar
Yaşam Enerji: Öldükten sonra ya cennet ve cehennemden başka seçe...
31 Ekim 2021 Pazar
“Eskiden İnsandım, Şimdi Dünyayım”
Robert Seethaler, “Bir hayattan geriye ne kalır?” sorusunun peşinden gittiği son romanı Toprak ile bir mezarlıktan gelen hikâyelere kulak vererek ölümün hayatlarımızdaki yerini hatırlatıyor.
Ölüm üzerine ne çok düşünürüz değil mi? Hayatımızın anlamını onun üzerinden üretmeye çalışırız. Ansızın gelebileceğini bilsek de ne zaman olacağına dair belirsizlik bizi yaşama telaşına sürükler. Ona bir sürü anlam yükleriz. Ölümü anlamaya, sonrasını bilmeye karşı açlık duyarız
27 Ekim 2021 Çarşamba
Cicero neden kader üzerine yazdı?
Cicero’ya göre kader!
Roma’yı birey, geleneksel toplum düzeni ve devlet üçgeninde ele alan konuşmaları, felsefi ve teknik eserleriyle her çağın insanını etkilemeyi başarmış büyük devlet adamı, hatip ve düşünür Cicero (M.Ö. 106 - M.Ö. 43), Kader Üzerine’de kader (kaçınılmazlık, determinizm) ve özgür istenç sorunuyla ilgili Yunan felsefe okullarının birbiriyle çatışan farklı görüşlerini aktarıp yorumlar. Bunu yaparken sadece yaşadığı dönemin Romalılarına değil, bugünün okurlarına da bu çetin sorunu çözebilmelerinde yardımcı olmakta, en azından farklı yaklaşımlara dikkat çekmektedir.
“Her şey doğa ve talihten ise, kader üzerinde durmanın mantığı ne?”
Cicero
LATİNCE-TÜRKÇE
M.Ö. 106 yılında Arpinum’da doğan devlet adamı, hatip ve düşünür Marcus Tullius Cicero’nun “De Fato” (Kader Üzerine) parşömene yazdıklarını, 2 bin yıl sonra basılmış kitaplardan ya da sanal olarak
2 Eylül 2021 Perşembe
Alışmadık Alışmayacağız: Bağımsızlık sonrası Afrika edebiyatı
Evlere Sığmayan Macera / Aytül Akal
Çocukluk odalara sığmaz! Y. Bekir Yurdakul’un yazısı...
Otuz yıldır çocuklar için yazan Aytül Akal’ın son yıllardaki verimlerinden Evlere Sığmayan Macera, çocuklar için kaleme alınmış olsa da çocukluk çağlarımıza dönüp yeniden bakmaya, çocukların yüreklerindeki gizil gücü derinden kavramaya çağıran çığlığıyla aslında öncelikle yetişkinlerin okuması gereken bir roman.
Evlere Sığmayan Macera’nın kendi yaşamımızdan da epeyce yakın tanıdığımız kahramanları Kerem,
27 Ağustos 2021 Cuma
Kant ve Metafizik Problemi - Çeviri: Kaan H. Ökten
Kant Ve Kesin Bilimler
Temel ontoloji, sonlu insan özünün ontolojik açıdan çözümlenmesi anlamına gelir. Bu ontolojik çözümleme, “insanın doğasına ait” metafizik için temel hazırlamalıdır. Temel ontoloji, metafiziğin olanaklılaşması için gerekli olan insan Dasein’ın metafiziğidir ve tüm antropoloji türlerinden, felsefi antropolojiden de temelden ayrışır. Bir Temel ontoloji idesini açıklamak demek, Dasein’a ilişkin tanımlı ontolojik çözümlemeyi kaçınılmaz bir gereksinim olarak görmek ve bu yolla temel ontolojinin “insan nedir?” biçimindeki somut soruyu hangi amaçla ve hangi tarzda, hangi sınırlama içerisinde ve hangi koşullar altında sorduğunu açıklığa kavuşturmak demektir. Ancak bir fikir öncelikle bir olguyu ya da olayı aydınlatma gücüne dayanarak beliriyorsa, temel ontoloji idesi de bir metafiziğin temellendirilmesi olarak “Saf Aklın Eleştirisi”nin bir yorumunda kendini savunmalı ve göstermelidir.
Dorothy Parker Öyküleri
Toplu Öyküler’i, şair, yazar, senarist ve eleştirmen Dorothy Parker’ın uyumsuz ve tartışmalı kişiliğinin tam bir yansıması olmakla kalmıyor, bu çatışmayı yaratan gerçekleri de gözler önüne seriyor. 1920’ler ile 30’lara keskin gözlemleri, yetkin alaycı biçemiyle tanık eden Parker; yakından gözlemlediği zenginlerin yaşamındaki yüzeysellikten başlayarak, kadın-erkek ilişkileri, sınıf ve cinsiyet çatışmaları, iletişim sorunları ve ruhsal bunalımlar gibi pek çok konuyu öykülerinin tam kalbine oturtuyor. Kahkahalar ile gözyaşları arasında sağlam bir köprü kuruyor.
DOSYA DOLABINDA KÜLLENEN YİRMİ YIL!
New York’un saygın ve zengin ailelerinden birinin kızı olarak 1893’te dünyaya gelen Dorothy Parker, küçük yaşta annesini kaybetmesi; babası ve üvey annesiyle bir türlü anlaşamaması nedeniyle mutsuz bir çocukluk geçirmiş. Yaradılışına hiç uygun olmayan bir manastır okulundaki kısa süreli deneyimi de evinde hissetmeye başladığı aidiyet sorununu pekiştirmiş.