Zamanı yaşama tembelliği
Kazimir Maleviç, İnsanın Esas Gerçekliği: Tembellik’i (Çeviren: Ender Keskin, Sel Yayıncılık, 2015) kaleme alıp kişinin fiziksel olandan kurtulması gerektiğini söyleyerek bir çağrıda bulunuyor ve tembelliğin, bireyin durup etrafına bakmasını sağlayan bir hak ve fırsat olduğunu dile getiriyordu. İnsan bunun ayırdına vardığında, çalışma şevki yerine anlamlı boş zamana sahip olabilecekti.
Kazimir Maleviç, İnsanın Esas Gerçekliği: Tembellik’i (Çeviren: Ender Keskin, Sel Yayıncılık, 2015) kaleme alıp kişinin fiziksel olandan kurtulması gerektiğini söyleyerek bir çağrıda bulunuyor ve tembelliğin, bireyin durup etrafına bakmasını sağlayan bir hak ve fırsat olduğunu dile getiriyordu. İnsan bunun ayırdına vardığında, çalışma şevki yerine anlamlı boş zamana sahip olabilecekti.
Maleviç’e göre bu boş zaman, insanı Tanrısallığa yaklaştıran bir andı. Çalışmaya tapmak yerine, hiçlik ve ölüm olmadığı rahatça kavranabilecek tembellik, insana düşünce ve sanat üreteceği alanlar açıyor.
Jonathan Crary ise 7/24: Geç Kapitalizm ve Uykuların Sonu (Çeviren: Nedim Çatlı, Metis Yayınları, 2015) adlı kitabında, üretim-tüketim dengesiyle yaratılan sahte bir gerçekliğe insanın kendisine ayıracağı zamanın dâhil edilmediğini savunuyor. “Verimlilik” ve “performans” gibi iki hayati mesele kişiyi, “zamansızlığa” (zamandan kopmaya) götürüyor. Kâr girdabına giren birey rutine teslim olurken esnek çalışma koşullarının labirentinde debelenip duruyor.
Bernd Brummer; gevşemenin de çalışma gibi bir eylem olduğunu ve kişinin hayal gücünü harekete geçirip esnek iş şartlarının doğurduğu huzursuzluk kültürünün panzehiri biçiminde algılanabileceğini belirtmişti Uykusuzluk (Çeviren: Kemal Atakay, Yapı Kredi Yayınları, 2009) adlı kitabında.
Tembellik denince akla gelen isimlerin başında yer alan Paul Lafargue’ın “tembellik hakkı” diye ortaya koyduğu şey, mutlak boşluğa değil artı değer üretme zorunluluğunu (çalışma hakkını) ortadan kaldırmaya gönderme yapıyordu. Yani bir tembellik övgüsü amaçlamamıştı; yapmak