Robert Greene'in yazdığı ve yıllardır popülerliğini koruyan bu çarpıcı kitap, tarihi figürlerin deneyimlerini kullanarak özel ve iş hayatında nasıl güç kazanılacağı ve sürdürüleceği konusunda tavsiyeler sunuyor.
Kitabın öne çıkardığı yasalar konusunda; etik olup olmadıkları ya da insani değerleri yansıtıp yansıtmadığına dair derin tartışmalar var. Çünkü kitabın sayfalarını karıştırdığınızda göreceksiniz ki, zaman zaman maske takmak, nabza göre şerbet vermek ya da politik davranmak gibi aslında değerlerle çelişen kavramlara sıkça yer verilmiş.
Ancak tarih boyunca meydana gelen; çağdaş, özel ve kamusal yaşamlarımızda şüpheli güç oyunları hakkında ne hissedersek hissedelim, gerçek şu ki; varlar. Acı ama gerçek dediklerimizden..
Yasa 1: Asla Efendinizi Gölgede Bırakmayın
Güç söz konusu olduğunda, ustayı gölgede bırakmak, belki de yapılan en büyük hatadır.
Üstünüzdeki insanları etkileme amacı ile yeteneklerinizle çok fazla gösteriş yapmayın. Üstleriniz kendilerini güvensiz hissederlerse, sizi değiştirmenin yollarını bulurlar.
Şu anda iyi bir konumda olsanız bile, yanlış bir hareketle kolayca gözden düşebilirsiniz.
Bunun yerine, üstünüzdekilerin sizden daha üstün ve daha akıllı görünmesini sağlayın.
Örneğin yardımlarını isteyin ve fikirlerinizi onların harika tavsiyelerine atfedin. Onları gölgede bırakmak yerine ilgi odağı yapın.
Yasa 2: Arkadaşlarınıza Fazla Güvenmeyin, Düşmanlarınızı Kullanmayı Öğrenin.
Arkadaşlarınızın sizi kıskanması ve size ihanet etmesi, tanımadığınız insanlara göre daha olasıdır ve aynı zamanda profesyonel mesafeyi korumak daha zor olduğundan gücünüzü sınırlar.
İşinizi ilerletecek becerilere ve yetkinliklere sahip kişileri işe almak daha iyidir.
Ancak eski bir düşmanınızı işe alırsanız o bir arkadaştan daha sadık olacaktır, çünkü kanıtlayacak çok şeyi vardır.
Eğer düşmanınız yoksa düşman edinmenin yollarını bulun.
Yasa 3: Niyetinizi Gizleyin.
Pek çok insan açık kitaptır: Söylediklerini kontrol edemezler veya dürüstlüğün kalpleri kazanabileceğine inanırlar.
Yola çıkmaya hazır olana kadar hedefinizi gizleyerek üstünlüğü elinizde tutmak daha iyidir.
İşte gerçek amacınızı gizlemek için 2 etkili taktik:
1- Gerçek çıkarlarınıza ters düşen bir fikri veya pozisyonu destekliyormuş gibi yaparak insanları şaşırtın. Ya da önemsiz bir şey hakkında içten bir düşünce paylaşın; insanlar samimiyetinizi dürüstlükle karıştıracak ve daha sonra yalan söylediğinizde size inanacaktır.
2- Bir sis perdesiyle insanların dikkatini dağıtın ve yanlış yönlendirin. Onlara aşina oldukları bir şey gösterin ki gardlarını indirsinler ve gerçek niyetinizi anlamadan gitmelerini istediğiniz yöne doğru yönlensinler.
Yasa 4: Her Zaman Gerekenden Daha Azını Söyleyin.
Ne kadar çok söylerseniz, o kadar etkisiz ve kontrolsüz görünürsünüz. Aynı zamanda aptalca bir şey söyleme şansınız o kadar artar.
Güçlü insanlar çok az şey söyleme eğilimindedir. Bu onları etkileyici ve korkutucu yapar, çünkü insanlar ne düşündüklerini tahmin edemezler.
Kısa cevaplar ve sessizlikler karşıdaki insanı savunmaya sokar; sessizliği konuşarak doldurmaya çalıştığında ise daha faydalı bilgiler verir.
Yasa 5: Öyle Çok Şey Şöhrete Dayanır ki… Onu Canınız Pahasına Koruyun
Şöhret gücün temel taşıdır.
Sadece şöhretle diğerlerini yıldırabilir ve kazanabilirsiniz; ama şöhretinizi bir kez kaybederseniz savunmasız kalır ve her yönden saldırıya uğrarsınız.
Şöhretinizi yıkılamaz kılın. Her zaman olası saldırılara karşı tetikte olun ve onlara gerçekleşmeden önce engel olun.
Yasa 6: Ne Pahasına Olursa Olsun Dikkat Çekin.
Kendinizi hiçbir zaman kalabalıkta yok etmeyin veya ilgisizliğe gömmeyin. Göze çarpın.
İftiraya ya da bir saldırıya uğramak bile görmezden gelinmekten iyidir.
Kariyerinizin başlangıcında, adınızı ve itibarınızı sizi diğer insanlardan ayıran bir niteliğe, bir imaja bağlamalısınız.
Gizemli bir hava yaratın.
Unutmayın: Çoğu insan açık sözlüdür, açık bir kitap gibi okunabilir, sözlerini veya imajını kontrol etmeye çok az özen gösterir.
Sadece kendini tutarak, sessiz kalarak, ara sıra belirsiz ifadeler söyleyerek, kasıtlı olarak tutarsız görünerek ve en ince şekillerde tuhaf davranarak, bir gizem havası yaratabilirsiniz.
Etrafınızdaki insanlar daha sonra sürekli olarak sizi yorumlamaya çalışarak bu aurayı büyüteceklerdir.
Kolayca açıklanamayan veya yorumlanamayan bir şey yapın.
Yasa 7: Își Başkalarına Yaptırın Ama Övgüleri Siz Toplayın.
Kendi davanızı ileri götürmek için başkalarının aklından, bilgisinden ve ayak işinden yararlanın.
Böyle bir yardım yalnızca değerli zaman ve enerjinizi tasarruf etmenizi sağlamayacak, aynı zamanda size hız kazandıracaktır. (Kendime en uzak bulduğum yasalardan biri bu oldu 🤷🏻♀️)
Yasa 8: İnsanların Size Gelmelerini Sağlayın, Gerekirse Yem Kullanın
Gücün özü inisiyatifi elde tutmak, diğerlerinin sizin hareketlerinize tepki vermelerini sağlamak, rakiplerinizi ve etrafınızdakileri savunma halinde tutmaktır.
Diğer insanların size gelmelerini sağladığınızda birdendire durumu kontrol eden kişi haline gelirsiniz. Ve kontrol sahibi olan güç sahibidir.
Yasa 9: Eylemlerinizle Kazanın, Asla Tartışmayla Değil
Tartışmayla kazandığınızı düşündüğünüz her türlü anlık zafer gerçekte boş bir zaferdir.
Neden olduğunuz kızgınlık ve kötü niyet daha güçlüdür ve herhangi bir anlık fikir değişiminden daha uzun sürmez.
Tek bir kelime etmeden eylemleriniz yoluyla diğerlerinin sizinle aynı fikirde olmasını sağlamak çok daha etkilidir.
Yasa 10: Bulaşıcı Hastalık: Mutsuz ve Şanssız Olanlardan Kaçın
Bir bulaşıcının varlığından şüphelendiğinizde tartışmayın, yardım etmeye çalışmayın, yoksa tuzağa düşersiniz.
O kişiden kaçın veya sonuçlarına katlanın.
Bir başkasının mutsuzluğundan ölebilirsiniz, duygusal durumlar hastalık kadar bulaşıcıdır.
Boğulmakta olan birine yardım ettiğinizi düşünebilirsiniz; ama aslında yalnızca kendi felaketinizi hazırlıyorsunuzdur.
Mutlu ve talihli kişilerle bağlantı kurun.
Yasa 11: İnsanları Kendinize Bağımlı Kılmayı Öğrenin
Nihai güç, insanların sizin istediklerinizi yapmalarını sağlama gücüdür. İnsanları zorlamadan ya da incitmeden, onların gönüllü olarak arzularınızı yerine getirmelerini sağladığınız zaman gücünüz dokunulmazdır.
Bu konuma ulaşmanın en iyi yolu bağımlılık ilişkisi geliştirmektir.
Yasa 12: Kurbanınızı Savunmasız Bırakmak İçin Seçici Dürüstlük ve Cömertliği Kullanın
Bir nezaket, cömertlik veya dürüstlük hareketi çoğu kez en güçlü dikkat çelme yöntemidir, çünkü diğer insanların şüphelerini yok eder. Onu her türlü sevgi dolu yaklaşıma atlayan bir çocuğa çevirir.
Almadan önce vermeyi öğrenin. Bu genellikle ortamı yumuşatır.
Vermenin birçok şekli vardır: Gerçek bir hediye, cömert bir davranış, bir iyilik, ''dürüst'' bir itiraf.
Yasa 13: Yardım İstediğinizde İnsanların Çıkarlarına Hitap Edin, Merhamet Ya da Minnettarlıklarına Değil.
Güç arayışınızda sürekli olarak sizden üstün olanlardan yardım isteme durumunda bulunduğunuzu göreceksiniz.
Yardım isteme sanatı vardır; uğraştığınız kişiyi anlama ve sizin ihtiyaçlarınızla onlarınkini karıştırmama yeteneğinize dayalı olan sanat.
Çoğu insan bunda asla başarılı olamaz. Çünkü kendi istek ve arzuları içinde sıkışıp kalmışlardır. Başvurdukları insanların kendilerine yardım ederken kendi çıkarlarını düşünmeyen kişiler olduklarını varsayarlar.
Fark etmedikleri şey, en güçlü kişinin bile kendi ihtiyaçları içine kitlenmiş olduğu ve onun çıkarlarına hitap etmezseniz sizi yalnızca umutsuz biri ya da vakit kaybı olarak göreceğidir.
Çıkarcılık, insanı harekete geçiren bir araçtır. Kişilerin kendi davalarında ilerlemelerini ve ihtiyaçlarını bir şekilde karşılayacağınızı görmelerini sağladıktan sonra yardım ricanıza karşı gösterdikleri direnç yok olacaktır.
Yasa 14: Bir Dost Gibi Görünün, Casus Gibi Çalışın
Rakibiniz hakkında bilginizin olması çok önemlidir.
Sizi bir adım önce tutacak değerli bilgileri toplamak için casuslar kullanın. Daha da iyisi kendiniz casusluk yapın.
Kibar sosyal görüşmelerde araştırma yapmayı öğrenin.
İnsanların zayıf yanlarını ve niyetlerini açığa çıkaracak dolaylı sorular sorun. Akıllıca yapılan bir casusluk için fırsatın olmadığı bir yer yoktur.
Yasa 15: Düşmanınızı Tamamen Ezin
Güç mücadelenizde rekabet doğuracak ve düşman yaratacaksınız. Yenemediğiniz, ne olursa olsun düşmanınız olarak kalacak insanlar olacak.
Bilerek ya da bilmeyerek onlar üzerinde ne tür yaralar açarsanız açın nefretlerini kişisel olarak almayın. Yalnızca aranızda bir barış olasılığı bulunmadığını kabul edin, özellikle de siz gücü elinizde tuttuğunuz sürece.
Etrafınızda dolaşmalarına izin verirseniz kesin bir şekilde intikam almaya çalışacaklardır.
Onları etkili bir şekilde zayıflatıp, kendinizden uzaklaştırmaya bakın.
Yasa 16: Saygı ve Şerefinizi Arttırmak İçin Yokluğu Kullanın.
Ne kadar fazla görülür ve hakkınızda çok şey duyulursa o kadar sıradan görünürsünüz. Eğer şu anda bir grup içinde kendinize belirli bir yer edindiyseniz, geçici bir süre onlara katılmamanız, hakkınızda daha fazla konuşulmasını, hatta size daha fazla hayranlık duyulmasını sağlar.
Ne zaman gitmeniz gerektiğini öğrenmelisiniz.
Kıtlık yaratarak değerinizi yükseltin.
Yasa 17: Önceden Kestirilemezlik Havası Yaratarak Çevrenize Korku Salın
Hiçbir şey ani ve önceden kestirilemez hareketten daha korkutucu değildir.
Bu nedenle depremler ve kasırgalardan bu kadar korkarız: Ne zaman vuracaklarını bilemeyiz. Bir tanesi ortaya çıktıktan sonra korku içinde diğerini bekleriz.
Derecesi daha az olmak üzere önceden kestirilemez insan davranışının etkisi de böyledir.
Tahmin edilmezlik yalnızca korku silahı değildir, insanlar sizin hakkınızda konuşacak, gerçekle ilgisi olmayan açıklamalar ve yorumlar getireceklerdir. Ama bu sizi sürekli onların zihninde tutacaktır.
Sonunda ne kadar değişken görünürseniz, o kadar saygı görürsünüz.
Yasa 18: Korunma İçin Kaleler Yapmayın, Kendinizi Toplumdan Ayırmak Tehlikelidir
Evet dünya tehlikeli ve düşmanlar her yerde; herkes kendini korumak zorundadır.
Bir kale en güvenli yer gibi görülebilir. Ama kendinizi herkesten ayırmak sizi korumaktan çok, daha fazla tehlikeye sokar; değerli bilgilerden haberdar olmanızı engeller, sizi göze çarpan kolay bir hedef haline getirir.
İnsanlar arasında dolaşmak, müttefikler bulmak ve başkalarıyla kaynaşmak daha iyidir.
Kalabalıkta düşmanlarınızdan korunursunuz.
Yasa 19: Kiminle Dans Ettiğinizi İyi Bilin, Asla Yanlış Kişinin Ayağına Basmayın.
İnsanları ölçmek ve kiminle dans ettiğinizi bilmek, gücü elde etme ve korumadaki en önemli beceridir. Bu beceri olmaksızın körsünüz.
Yalnızca yanlış insanları kızdırmakla kalmaz, çalışmak üzere yanlış insanlar seçersiniz ve aslında hakaret ederken iltifat ettiğinizi sanırsınız.
Herhangi bir harekete geçmeden önce hedefinizi ya da potansiyel rakibinizi ölçüp biçin. Aksi takdirde zaman kaybeder ve hatalar yaparsınız.
Yasa 20: Kimseye Bağlanmayın .
Kendinizi geride tuttuğunuzda, öfkeye değil, bir tür saygıya maruz kalırsınız.
Çoğu insanın yaptığı gibi gruba ya da ilişkiye yenik düşmek yerine kendinizi anlaşılmaz kıldığınız için anında güçlü görünürsünüz.
Başkalarının desteğine koşan insanlar, bu süreçte çok az saygı görme eğilimindedir, çünkü yardımları çok kolay elde edilirken, geride kalanlar kendilerini yalvaranlarla kuşatılmış halde bulurlar.
Kimseye bağlı kalmayın, mücadelenin dışında kalın.
Unutmayın: Kısıtlı enerjiniz ve zamanınız var. Başkalarının işleri için harcanan her an, gücünüzden eksiltir. (Bu madde de pek itici, değil mi? 🤷🏻♀️)
Yasa 21: Avınızdan Daha Aptal Görünün.
Hiç kimse diğer insanlardan daha aptal olduğunu hissetmekten hoşlanmaz.
O halde buradaki hile kurbanlarınızın kendini akıllı hissetmesidir ve yalnızca akıllı değil, sizden de akıllı hissetmesidir.
Buna bir kez ikna olduktan sonra sizin gizli amaçlarınız olduğundan asla şüphelenmezler.
Yasa 22: Teslim Olma Taktiğini Kullanın, Zayıflığı Güce Dönüştürün.
Otoritesini göstermeye çalışan insanlar, teslim olma taktiğine kolayca aldanırlar.
Tepki vermek, saldırganlığı başka bir tür saldırganlıkla karşılamak her zaman ilk içgüdümüzdür.
Ancak bir dahaki sefere biri sizi ittiğinde ve kendinizi tepki vermeye başlarken bulduğunuzda şunu deneyin: Direnmeyin veya karşılık vermeyin, boyun eğin, teslim olun.
Öteki yanağınızı çevirmeniz onu çileden çıkaracak ve rahatsız edecektir.
Teslimi bir güç aracı olarak kullanın.
Yasa 23: Güçlerinizi Yoğunlaştırın
Gücünüzü ve enerjinizi en güçlü noktalarında yoğunlaştırarak koruyun.
Zengin bir maden bulup derinlere dalmakla sığ bir madenden diğerine atlayarak kazanacağınızdan daha fazla kazanırsınız, yoğunluk her zaman genişliği yener.
Sizi yükseltecek güç kaynakları ararken anahtar konumdaki bir destek önemlidir.
Yasa 24: Mükemmel Saray Mensubunu Oynayın.
Saraylı olmanın yasalarını öğrenip uygularsanız, yükselişinizin sınırı olmaz.
İşte saray politikasının yasaları:
- Gösterişten kaçının.
- Çok çaba harcıyor gibi görünmeyin.
- İltifatlarınızda cimri olun.
- Fark edilmenizi sağlayın.
- Uğraştığınız kişiye göre tarzınızı ve dilinizi değiştirin.
- Asla kötü haber taşıyıcısı olmayın.
- Efendinizle asla arkadaşmışsınız gibi davranmayın.
- Üstünüzdekileri asla doğrudan eleştirmeyin.
- Üstünüzdekilerden iyilik isterken idareli davranın.
- Görünüş veya zevk konusunda asla şaka yapmayın.
- Sarayın alaycısı olmayın.
- Kendinizi gözlemleyin.
- Duygularınıza hakim olun.
- Zamanın ruhuna uyun.
- Zevk kaynağı olun.
Yasa 25: Kendinizi Yeniden Yaratın.
Başkalarının sizi tanımlamasına izin vermek yerine kendi imajınızın efendisi olun.
Dünya size bir rol vermek istiyor. Ve bu rolü bir kez kabul ettiğinizde, mahkumsunuz demektir.
Kendinizi güçlü bir karaktere dönüştürün. Kendiniz üzerinde çamur gibi çalışmak, hayattaki en büyük ve en zevkli görevlerinizden biri olmalıdır.
Kendini yaratma sürecindeki ilk adım, öz-bilinçtir - bir aktör olarak kendinizin farkında olmak ve görünüşünüzü, duygularınızı kontrol altına almaktır.
Kendini yaratma sürecindeki ikinci adım, George Sand stratejisinin bir varyasyonudur: Akılda kalan, dikkat çeken, sahnedeki diğer oyuncuların üzerinde öne çıkan bir karakterin yaratılması.
Yasa 26: Ellerinizi Kirletmeyin.
Elleriniz asla hatalar ve kötü işlerle kirlenmemelidir. Öyle bir işle olan bağlantınızı gizlemek için başkalarını günah keçisi ve maşa olarak kullanarak lekesiz görüntünüzü sürdürün. (Evet ben kesin iktidara geçemem ☺️)
Yasa 27: Kendinize Takipçiler Yaratmak İçin İnsanların İnanma İhtiyacını Kullanın
İnsanlar bir şeye inanmak için karşı konmaz bir arzu duyarlar. Onlara peşinden gidecekleri bir dava, yeni bir vizyon önererek tutkulu bir arzunun odak noktası olun.
5 kolay adımda kült bir vizyon yaratma:
1- Belirsiz ve basit tutun.
2- Entelektüel olan yerine görsel ve duyusal olanı vurgulayın.
3- Grubu yapılandırmak için örgütlü din şekillerini ödünç alabilirsiniz.
4- Gelir kaynağınızı gizleyin.
5- Bize-karşı-olanlar dinamiği yerleştirin.
Yasa 28: Cesaretle Eyleme Geçin
Eğer eylemlerinizin seyrinden emin değilseniz bir girişimde bulunmayın. Şüpheleriniz ve tereddütünüz uygulamalarınızı bozacaktır.
Çekingenlik tehlikelidir.
Cesaretle girişmek daha iyidir. Cesaretle giriştiğiniz işteki herhangi bir hata aynı gözü peklikle kolayca düzeltilebilir.
Cesura herkes hayrandır; kimse çekingene saygı duymaz.
Yasa 29: Her Şeyi Sonuna Kadar Planlayın.
Çoğu insan mantığından çok duygularıyla hareket eder. Planları belirsizdir ve engelle karşılaştıklarında içlerinden geldiği gibi davranırlar.
Ne var ki doğaçlama, sizi yalnızca bir sonraki krize kadar taşır ve hiçbir zaman birkaç adım ileriyi düşünüp işleri sonuna kadar planlamanın yerine geçmez.
Yasa 30: Başarılarınızı Fazla Çaba Harcanmamış Gibi Gösterin.
Eylemleriniz doğal ve kolaylıkla yapılmış gibi görünmelidir. Bütün didinmeler, uygulamalar ve zekice hileler gizlenmelidir.
Harekete geçerken fazla çaba harcamıyormuş gibi görünün, sanki çok daha fazlasını yapabilirmişsiniz gibi.
Ne kadar çok çalıştığınızı açıklamak gibi güçlü arzudan kaçının; bu yalnızca soru işareti doğurur.
Yasa 31: Seçenekleri Kontrol Edin: Diğerlerinin Sizin Dağıttığınız Kartlarla Oynamalarını Sağlayın.
Seçenekleri kontrol etmenin önemli bir amacı vardır: Kendinizi güç ve cezanın aracısı olarak gizlemek. O halde bu taktik gücü zayıf olan şüphe, kızgınlık ve öfkeye maruz kalmadan işlev göremeyen insanlar üzerinde fazlasıyla işe yarar.
Bununla birlikte, genel bir kural olarak bile gücü doğrudan ve zorla uygulayan olarak görünmek pek akıllıca değildir.
İnsanlara seçim yapma yanılsamasını sunmak daha zarif ve daha etkilidir.
Yasa 32: İnsanların Fantezileriyle Oynayın.
Gerçekten çoğunlukla kaçılır, çünkü çirkin ve nahoştur. Düş kırıklığına uğramanın doğurduğu öfkeye hazırlıklı değilseniz doğru ve gerçeğe asla başvurmayın.
Hayat o kadar zorlu ve sıkıntı vericidir ki, romantizm üreten veya fantezi kuran insanlar çöldeki vahalar gibidir.
Herkes oraya koşar. Kitlelerin fantezileriyle oynamakta büyük güç vardır.
Yasa 33: Herkesin Zayıf Noktasını Keşfedin.
Herkesin bir zayıf noktası vardır.
Bu zayıflık genellikle güvensizlik, kontrol edilemez bir duygu ya da ihtiyaçtır; aynı zamanda küçük gizli bir zevk de olabilir. Zayıf noktaları iyi anladığınızda bunları hiç şüphesiz lehinize kullanabilirsiniz.
Yasa 34: Kral Muamelesi Görmek İçin Krallar Gibi Davranın.
Kendi fiyatınızı belirlemek size kalmış bir şeydir. Az isterseniz tam olarak onu elde edersiniz. Ama daha çoğunu isterseniz çok daha değerli olduğunuz işaretini verirsiniz.
Sizi geri çevirenler bile güveniniz için size saygı duyar ve bu saygı sonunda hayal bile edemeyeceğiniz şekillerde yarar sağlar.
Yasa 35: Zamanlama Sanatında Ustalaşın.
Asla acele eder gibi görünmeyin; acele etmek kendinizin ve zamanın üzerindeki kontrol yetersizliğinizi ortaya koyar.
Her zaman sabırlı görünün, sanki her şeyin sonunda size geleceğini biliyormuşsunuz gibi.
Doğru anın dedektifi olun; zamanın ruhunu, sizi güce götürecek adımları izleyerek yakalayın. Zaman henüz gelmediyse geri çekilmeyi ve doğru zaman geldiğinde acımasızca atılmayı öğrenin.
Yasa 36: Sahip Olamadıklarınızı Küçümseyin: Onlara Aldırmamak En İyi İntikamdır.
Unutmayın: İşlerin sizi rahatsız etmesini siz seçersiniz.
Rahatsız edici durumu fark etmemeyi, meseleyi önemsiz ve ilginizi çekmeye değmez olarak değerlendirmeyi de aynı kolaylıkla seçebilirsiniz. Ve güçlü olan hamle budur.
Yasa 37: İlgi Uyandıran Görünümler Yaratın.
Çarpıcı imgeler ve simgesel jestler güç havası yaratır; onlara herkes karşılık verir.
O halde etrafınızdakiler için sizin varlığınızı yükseltecek görsel çekiciliği olan ve parlak sembollerle dolu bir imaj sahneleyin. Görünüşünüzle gözü kamaşanlar gerçekte ne yaptığınızı fark etmezler.
Yasa 38: İstediğiniz Gibi Düşünün Ama Başkaları Gibi Davranın.
Topluma girdiğinizde kendi fikirlerinizi ve değerlerinizi ardınızda bırakın, içinde bulunduğunuz gruba en uygun maskeyi takın.
Zamana uymayan davranışlarınızla, geleneksel olmayan fikirleriniz ve sıra dışı yollarınızla gösteriş yaparsanız insanlar sizin yalnızca dikkat çekmek istediğinizi ve onları küçümsediğinizi düşünürler.
Kendilerini aşağılanmış hissetmelerine neden olduğunuz için sizi cezalandırmanın bir yolunu bulacaklardır.
Orijinalliğinizi yalnızca hoşgörülü arkadaşlarınızla ve sizin eşsiz oluşunuzu takdir edecek insanlarla paylaşın.
Yasa 39: Balık Yakalamak İçin Suları Karıştırın.
Öfke ve kaygı stratejik olarak verimsizdir. Her zaman sakin ve objektif kalmalısınız. Ancak, kendiniz sakin kalırken düşmanlarınızı kızdırabilirseniz, büyük bir avantaj elde edersiniz.
Yasa 40: Bedava Yemeğe Değer Vermeyin.
Bedava olarak sunulan şey tehlikelidir. Genellikle ya bir hile ya da gizli bir yükümlülük içerir. Kıymetli olan şey için ödeme yapmak değerlidir.
Ödeme yaparak minnettarlık, suçluluk ve dalavereden kurtulursunuz. Ücreti tam olarak ödemek de akıllıcadır, mükemmellikte kestirme yoktur.
Paranız konusunda cömert olun ve etrafta dolaşmasını sağlayın, çünkü cömertlik gücün işareti ve mıknatısıdır.
Yasa 41: Büyük Adamın Ayakkabılarını Giymekten Kaçının.
İlk önce olan her şey her zaman daha iyi ve daha sonra gelenden daha orijinal görünür.
Eğer başarılı bir adamın arkasından geliyorsanız veya ünlü bir anne ya da babanız varsa onlardan daha iyi olmak için iki katı çalışmanız gerekecektir.
Onların gölgelerinde kaybolmayın, yoksa kendinizin yaratmadığı bir geçmişin içinde tıkılıp kalırsınız.
Akışı değiştirerek kendi adınızı ve kimliğinizi yerleştirin.
Yasa 42: Çobanı Vurun, Koyunlar Dağılacaktır.
Sorun çoğunlukla tek bir güçlü bireyden kaynaklanıyor olabilir: Kışkırtıcı, kendini beğenmiş, iyi niyet sömürücüsü. Bu tür kişilere hareket edecek yer verirseniz diğerleri onların etkilerine kapılacaktır.
Neden oldukları sorunların katlanarak çoğalmasına izin vermeyin, bunlar düzeltilemeyecek kadar kötüdür. Onları tek başlarına bırakarak ya da uzaklaştırarak etkisiz hale getirin.
Darbeyi sorunun kaynağına indirin, koyunlar dağılacaktır.
Yasa 43: Diğerlerinin Kalpleri ve Zihinleri Üzerinde Çalışın.
İkna etmenin anahtarı, insanları yumuşatmak ve yavaşça çözümlemeye çalışmaktır. İki koldan yaklaşarak baştan çıkarın onları. Duyguları üzerinde çalışın ve entelektüel zayıflıklarından faydalanın.
Onları herkesten ayıran ve herkesle paylaştıkları şeylere karşı tetikte olun.
Birincil duyguları hedefleyin: Sevgi, nefret, kıskançlık.
Bir kez duygularını harekete geçirdikten sonra kontrollerini azaltmış olursunuz, böylece daha kolay ikna edilebilirler.
Yasa 44: Ayna Etkisiyle Ellerini Kollarını Bağlayıp Çileden Çıkarın.
Düşmanlarınızı aynen onların yaptığını yaptığınızda, stratejinizi belirleyemezler. Ayna Etkisi onlarla alay eder ve küçük düşürür, aşırı tepki vermelerine neden olur.
Ruhlarına bir ayna tutarak, onların değerlerini paylaştığınız yanılsamasıyla onları baştan çıkarırsanız; eylemlerine ayna tutarak onlara bir ders vermiş olursunuz.
Yasa 45: Değişimin Gerekli Olduğunu Öğütleyin Ama Ani ve Büyük Değişimlerden Kaçının.
Herkes soyut olarak değişimin gereğini anlar, ancak gündelik düzeyde insanlar alışkanlıklarına bağlı yaratıklardır.
Çok fazla yenilik travmatiktir ve isyana neden olur. Eğer bir güç konumunda yeniyseniz ya da güç tabanı oluşturmaya çalışan bir yabancıysanız, işlerin eski yapılış şekillerine saygı duyduğunuzu gösterin.
Değişim gerekliyse geçmişin yumuşak bir şekilde iyileştirilmesiymiş gibi gösterin.
Yasa 46: Asla Çok Mükemmel Görünmeyin.
Kıskançlık sessiz düşmanlar yaratır.
Kıskançlığı saptırmak ve daha insani, daha yaklaşılabilir görünmek için ara sıra kusurları göstermek akıllıcadır.
Sizi kıskananlara yardım etmeye, onlara iyilik yapmaya çalışmayın; onları küçümsediğinizi düşünürler.
Yasa 47: Amaçladığınız Hedefi Aşmayın; Zafere Ulaştığınızda Ne Zaman Duracağınızı Bilin.
Zaferin ateşiyle kendini beğenmişlik ve aşırı özgüven amaçladığınız hedefi geçmeye zorlayabilir sizi ve ileri giderek yendiğinizden çok daha fazla düşman edinirsiniz.
Başarının sizi sarhoş etmesine izin vermeyin. Strateji ve dikkatli planlamanın yerini alacak bir şey yoktur.
Bir hedef belirleyin ve ona ulaştığınızda durun.
Yasa 48: Şekilsizliğe Bürünün.
Bir şekil alarak, görünür bir plan yaparak kendinizi saldırıya karşı açmış olursunuz. Düşmanınızın kavrayacağı bir şekil almak yerine kendinizi her kaba uyacak şekilde hareketli kılın.
Hiçbir şeyin kesin ve hiçbir yasanın sabit olmadığı gerçeğini kabul edin. Kendinizi korumanın en iyi yolu su kadar akıcı ve şekilsiz olmaktır; asla istikrar ve kalıcı düzen üzerine bahse girmeyin. Her şey değişir.
***
Bu öneriler yerinde veya değil. Etik ya da etik dışı. Yapabilir miyiz, birçoğumuz hayır cevabını verecek. Ancak gerçek şu ki, bugüne dek gelmiş geçmiş ve var olan güç sembolü kişilerin buradaki birçok maddeyi takip ettiklerini gözlemleyebiliriz. Bu da başta dediğim gibi, acı ama gerçek bir oyunun kuralı..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
kitap özeti, kitap,yeni çıkan kitaplar, romanlar, hikayeler, kitap oku, bedava kitap