İnsan iletişiminin kökenleri
Bu kitabı okurken dilin kökenine dair öyle etkileyici bir yolculuğa çıkıyorsunuz ki, resmen kendimi evrimin içinde hissettim. Hikâye, dil olmadan iletişim kurmanın incelikleriyle başlıyor; işaretler, hareketler, yani insana has o jestler… Büyük maymunlar ve henüz konuşmayı sökememiş bebekler üstüne yapılmış bir sürü deneysel araştırmadan besleniyor bu anlatı, bayağı sağlam bir temel var yani.
Bazen düşünüyorum, tamamen ayrı dilleri konuşan iki insan nasıl oluyor da birbiriyle bu kadar rahat anlaşıyor? Mesela somut bir iş için beraber çalışmamız gerektiğinde, kelimeler olmasa bile iş yürüyor. Neden mi? Çünkü öyle anlarda işaret etmek, beden dilini devreye sokmak inanılmaz işe yarıyor. Hiç ortak dilimiz olmasa bile, bir bakış, bir el hareketi derdimi anlatmaya yetiyor.
İnsanlar olarak bizler, duygularımızı, bilgilerimizi paylaşmak için diğer insanlarla büyük maymunlara kıyasla çok daha sık iletişim kuruyoruz. İşte bu, işbirliğinin ateşini yakan şey bence. Mesela sen bana bir yöne bakmam için işaret etsen, içimden “Niye oraya bakmamı istiyor ki?” diye geçirip neyi kastettiğini çözmeye çalışırım. Bunu yapabiliyorum, çünkü senin neyin ilgimi çekeceğini bildiğini biliyorum. Sonra dönüp “ortak zemin”imize bakıyorum: Acaba işaret ettiğin yerde ikimizin de bildiği, anlaştığı ne var? Bu ortak amaçlılık, işbirliği ruhunu ayakta tutuyor.
Ama diğer primatlarda böyle bir şey göremiyoruz pek. Evet, bazı büyük insansı maymunlar insanlarla iletişimde nesnelere işaret edebiliyor, ama genelde hep bir şey istemek için. “Beni bilgilendireyim” ya da “Şunun heyecanını paylaşayım” gibi bir dertleri yok. Onlarla bizim aramızdaki fark tam da burada işte; biz paylaşmak, bağ kurmak istiyoruz, onlar ise daha çok “Bana şunu ver” modunda. Bu kitabı okurken insan olmanın ne demek olduğunu bir kez daha anladım, dilin ötesinde bir şey bu.
Michael Tomasello "İnsan İletişiminin Kökenleri"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
kitap özeti, kitap,yeni çıkan kitaplar, romanlar, hikayeler, kitap oku, bedava kitap